9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir Devrim Mücadelesi-DEMİR ÖKÇE
“Geleceğin resmini görmek istiyorsan, bir insan yüzüne basmış bir postal getir gözlerinin önüne, sonsuza dek.” –George Orwell Cesaretin, çabanın, hayalin ve inancın anlatısıdır. 113 yıl önceden günümüze ayna tutan eşsiz bir distopya örneğidir.Okurken tam bir paradoks yaşadım.Gerçek dünyadan koptuğum bu kitapla, gerçek dünyanın ikizinde buldum kendimi. Emekçilerin haklarını almak için ayaklanmasını, onlara yapılan zulmü siyasi perspektif ile okurlarına sunarken devrim mücadelesini olanca gerçekliği ile anlatıyor. Faşist bir oligarşinin hakim olduğu ülkede işçi sınıfının, yönetilenlerin ökçelerinin altında ezilişine tanıklık ediyoruz.Dünya tarihinde ülkelerin geçmişinde gücü elinde bulunduranların, güçsüz olanları ezdiği, sanayileşmek adına hep sömürgelere maruz kalan örneklerle dolu olduğunu görüyoruz kitapta.Mükemmelsin Demir Ökçe. "Oligarşi devam ediyor."-Sevinti
Demir Ökçe
Demir ÖkçeJack London · İş Bankası Kültür Yayınları · 201914,8bin okunma
Türk generallerinin zor görebildiği bu ürkek İmparator islam birliği elebaşılarını serbestçe ve tabancasız odasına alıyordu. Yal­nızlıktan, şiirden ve polis raporlarından baş­ka hiçbir şeye yüz vermeyen bu tembel a­dam oturup yabancı müslümanlara gidecek beyannameler yazıyor, İslam’ın önderleriyle mektuplaşıyordu. Askerlerine postal alamayan bu müflis Sultan iki yüz bin ajanın yol paralarını eksik etmiyordu. Bir kaç yıldır da Fas’tan Kabil’e kadar her yerde ve bütün Hindistan camilerinde Sultanın adı dualara girmişti. Vatan sözünü yasak etmesi, yirmi milletin kurduğu Osmanlı İmparatorluğunun bu batılı düşüncelerle şişen kavrama dayanamıyacağı içindi. Halifenin şimdiye ka­dar görevi Allahı savunmak olmuştu; şimdi artık Allahın halifeyle birlikte imperatoluğu kurtarmasına sıra gelmişti.
Reklam
Tortu halinde çöreklenmiş o eski zamanlardan zihnimizde küllenmiş duran, ama biraz eşeleyince, sağını solunu üfleyince parıldayan ışıltılı bir ânı, bir anıyı çekip çıkarıyorduk. Sonra hâlâ hem o anıyı zedelenmiş de olsa anımsamamıza, hem o yaşadığımız şeyleri yaşadığımıza seviniyor, kahvelerimizden birer yudum alıp arkamıza yaslanıyor, vitrinin
Sayfa 99 - Son GörüşmeKitabı okudu
Sanat, edebiyat, bilim diye bir şey olmayacak. Kadiri mutlak olduğumuzda bilime gereksinimiz kalmayacak. Güzellik ile çirkinlik arasında hiçbir ayrım olmayacak. Merak diye bir şey, yaşama sevinci diye bir şey olmayacak. Yaşamın tüm zevkleri yok edilecek. Ama durmadan büyüyen ve gittikçe ustalaşıp yetkinleşen bir iktidar esrikliği her zaman var olacak; bunu hiç aklından çıkarma, Winston. Zafer heyecanı, umarsız düşmanı ezip geçmenin coşkusu her zaman, her an yaşanacak. Geleceğin resmini görmek istiyorsan, bir insan yüzüne basmış bir postal getir gözlerinin önüne, sonsuza dek.
Sayfa 291Kitabı okudu
-Ölümsüz Şehit- Şiiri
Firdevs penceresi açıldı bir an İçeriye süzüldü dünyevi Nurdan Bu nasıl tecelli Hakk'ı lütuftan Güneşler batıyor ölümsüz şehit Omzunda taşıyor vatan sancısı Hilale yakışır sen ay goncası Çelikten yıldızı gaflet sancısı Toprakta yatıyor ölümsüz şehit Bayrağın kudreti asil koluna Mukaddes künyevi takar boynuna Şahadet getirir Allah yoluna İbadet ediyor ölümsüz şehit Doru atım dörtnal rüzgârı yeter Başında miğferi tarihi sürer Ayağında postal kaktüsler heder Düşmanı atıyor ölümsüz şehit Beş parmak dağları hepsi bir olmaz Kar yağan etekten kaçan gün salmaz Yas tutan çimenin başı dik olmaz Mehmetler uyur ölümsüz şehit
Sayfa 57 - Göl Kitap YayınlarıKitabı okudu
FAKİRLİKTEN KURTULUŞUN HİKÂYESİ Artık son horoz da çorba olmuştu. Horozun dulları yerde bir tahıl tanesi bulmak için geziniyorlar, ama bula bula çöp buluyorlardı. Köylüler artık yolun sonuna gelmişlerdi. Çok nadir olarak, ayda yılda bir köye uğrayan çerçilere verecek bir metelikleri bile yoktu. Sahip oldukları son şeyleri vererek yaşıyorlardı:
Sayfa 181
Reklam
807 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.