Hasan

Hasan
@pourlequipe
Gerçekçi olmaya çalışacağım.
Öğrenci
15 Temmuz 1999
87 okur puanı
Ekim 2017 tarihinde katıldı
Toplum Sözleşmesi Anlayışının Temeli: Machiavelli’de Devlet ve Birey
Machiavelli, insanın doğası gereği bencil ve kendi çıkarları peşinde koştuğunu kabul etmekle insanın günahkâr fakat doğası gereği toplumsal olduğunu savlayan Skolastik Felsefeden radikal bir kopuş gerçekleştirir. Machiavelli’nin insan doğası anlayışında, Hristiyan inancındaki gibi kökensel kötü kavramına yer yoktur. Hıristiyan inancına göre insanın günahkâr olması, ilk günahtan kaynaklanmaktadır. Machiavelli’nin düşüncesinde karşımıza çıkan insanın günahkar olduğu kabulü ise dini bir nedene değil, tamamıyla kendi doğasına içkin bir nedenden kaynaklanmaktadır. İnsan içgüdüleri ve tutkularına göre düşünen ve ona göre hareket eden bir varlıktır. Özetle Machiavelli’nin kötümser düşüncesi ile Hıristiyan inancının ilk günahı temel alan insan anlayışı, birbirinden çok farklı şeylerdir. Bu noktada Machiavelli’nin dinsel açıklamalardan uzak durması, onu geleneksel düşünürlerden uzaklaştırıp modern düşünürlere yaklaştırmaktadır. Machiavelli’nin insan doğası görüşüne göre kısaca “İnsanlar vefasız, güvenilmez, bencil ve şeytanidir. Ancak menfaat karşılığı iyilik yapmaktadırlar. Hem hilekardırlar hem de kolay aldanabilmektedirler”
Reklam
Açlık/yoksulluk insanları çalışkanlığa yöneltiyorsa, yasalar da insanları iyiliğe yöneltecektir. Toplum Sözleşmesi Anlayışının Temeli: Machiavelli’de Devlet ve Birey
Toplum Sözleşmesi Anlayışının Temeli: Machiavelli’de Devlet ve Birey
Makyavelizm felsefesi, devletin kendi içinde bir amaç olduğunu, egemenlik için var olduğunu, her şeyin egemenlik amacını gerçekleştirmek için bir araç olduğunu, insanların değerli bulduğu her şeyin bu amaca hizmet ettiği sürece iyi ve değerli olduğunu, yöneticinin devletin egemenliğini tesis edebilmek için her yola başvurabileceğini ifade eder. Öğr. Gör . Merve OĞUZHAN / Öğr. Gör . Zeynep DUYAR

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mustafa Kemal için, komünist propagandası ile mücadele, bu hudut meselesinden çok daha kolay olmuştur. Paşa, 22 Eylül 1919'da Tümgeneral James G. Harbord'a: "Bolşeviklik meselesine gelince ne olursa olsun bu doktrinin ülkemizde yeri yoktur. Dinimiz, âdetlerimiz ve sosyal müesseselerimizin böyle bir doktrinle bağdaşması imkansızdır. Türkiye'de ne büyük kapitalist, ne de milyonlarca işçi mevcuttur. Ayrıca, onların bahsetiği tarzda bir ziraat problemimiz de yoktur. Sonuç olarak, meseleye cemiyet açısından bakacak olursak, dinimiz bolsevikliği kabul etmemize manidir ... Türk milleti ... gerekirse komünizmle mücadeleye hazırdır."
Gotthard Jaeschke
Gotthard Jaeschke
İbn-i Abbas'a isnad edilen bir rivâyete göre Yûsuf, kadına yaklaşmaya kastettiğinde, "Sakın ha, sakın!‟ diye bir ses işitti ama aldırmadı, Sonra, Hz. Yakûb'un hayâlini gördü, o parmaklarını ısırıyordu; ama yine aldırmadı.Hz. Yakûb, Yûsuf'un göğsüne vurunca şehveti, Hz. Yakûb'un parmaklarının ucundan çıkıp gitti. Bir başka rivâyette, “O esnada kadın, inci ve yakut kakmalı bir puta doğru gitti ve üzerini bir bezle örttü". Bunun üzerine Yûsuf, "Niye böyle yaptın?‟ diye sordu. O, "Ben, putumun bir günâh işlerken beni görmesinden utanırım‟ dedi. Yûsuf da, "Sen, aklı olmayan bir puttan utanırken, ben nasıl olur da herkesin yaptığını gören ilâhımdan utanmam" dedi.
Reklam
Reklam
247 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.