Bu kitabı buradan birisi önermişti bana iyi ki de önermiş.
Haydi toplanın kendimizle dört anlaşma yapıp özgür ve mutlu oluyoruz.
Öncelikle şunu söylemeliyim.Diğer kişisel gelişim kitaplarından çok farklı ve bilgilendirici. Kişisel gelişimden daha fazlası…
Kitap; 4 anlaşmadan ve son olarak dualar bölümünden oluşuyor
.
Toltek kavramını ilk defa
Fakat bugün anlıyorum ki akademik anlamda en başarılı, sürekli okuyan ve en son
araştırmalardan haberi olan, belli bir kan tahlilindeki belli bir pozitif sonucun olası bütün nedenlerini tek nefeste sayabilen veya neşteri büyük bir ustalıkla kullanabilen bir doktor olmanız iyi bir doktor olduğunuz anlamına gelmeyebiliyor. İnsani seviyede iletişim kurma, empatiyle yaklaşma, anlama, hastayla birlikte üzülebilme, hastayla (yüzeysel bile olsa) bağ kurabilme yetiniz olmadan iyi doktorluk yapmanın imkanı yok. Risklere, belirsizliklere ve verilmesi gereken
önemli kararlara dair iletişim kurabilmek, işimizin önemli bir parçası. Bunu da karşımızda duran kişinin bir hastadan, hastalıktan ibaret olmadığını; muayene odasının dışında o insanın birilerinin annesi-babası, eşi, iş arkadaşı olduğunu ve sağlığını da sağlığı konusunda vereceği kararları da doğrudan etkileyen pek çok sorumluluğa ve psikolojik gerilime tabi olduğunu anlayarak yapabilmek gerekiyor. Empati ve iletişim olmazsa robottan farkımız kalmaz.
Daha Küçücük Bir Kız Çocuğuyken,
Cadı Onu Ne Kapısı
Ne De Merdiveni Olan
Bir Uzay Uydusuna Hapsetti.
Gelecekte Bile kuleye Hapsedilen Genç Kızlar Var...
İlk kitap Cinder - Külkedisi. İkinci kitap Scarlet-Kırmızı Başlıklı Kız ve üçüncü kitabımız Cress'de Rapunzel'den esinlenilmiş.
Cress çocukluğundan beri Levana tarafından bir uyduda
Dikkatli olun, çünkü söyleyeceğiniz bir sonraki kelime, gününüzün ve hatta bundan sonraki hayatınızın nasıl geçeceğini değiştirebilir. Thomas Jefferson Üniversitesi’ndeki doktorların açıklamalarına göre konuşurken seçtiğiniz ‘Yapamam’, ‘Olmayacak’ ve ‘Çok zor’ gibi kelimeler fazla kullanıldıklarında beynin yapısını değiştiriyor. Aslında bu
“Pozitif Psikoloji…Beyaz önlüklü bilim insanları tarafından kolayca pazarlanabilen bir pop psikoloji olduğu söylenebilir.”
-Eva Illouz, Mutlu Yurttaş İmalatı, İletişim Yayınları, syf: 46
Hitler'in hayat hikâyesini yazan John Toland'a göre; Hitler, bir gün babasından dayak yediğinde ondan
hiç ağlamayarak öç almaya karar vermişti. Tek yaptığı,
sopanın sırtına kaç kez inip kalktığını saymak olmuştu. Bu hal ise babayı daha da çılgına çevirmiş, kırbaç
darbelerini daha kuvvetli vurarak çocuğu pes ettirmeye
çalışmıştı. Ama Adolf'un yediği her bir kırbaç darbesi artık derisini duyarsızlaştırdığı gibi, kalbini de duyar
sızlaştırmıştı... Bir süre sonra kendisine 'adi' diye hitap
edilen Adolf, acıyı duymayan ve his dünyası yok olan
bir ölüm makinesine dönüştü...