İnsanlar kendilerini suçlu hissettiklerinde pratik çözümler aramıyorlar, bunun yerine her türlü sembolik kefaret yöntemine başvuruyorlar. Sırf kendilerini iyi hissetmek için problemin kendisiyle hiçbir ilgisi olmayan her türlü şeyi yapıyorlar.
“Tüm kuramsal yönetmeliklerde ve emirlerde olduğu gibi, pratik olan şudur ki, kuralı anlamak birincildir, onu uygulamayı öğrenmek ise bundan sonra gelir. Birincisi bir defada, akılla gerçekleşir, ikincisi ise alıştırma yoluyla yavaş yavaş edinilir.”
Sayfa 174 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Hayattaki bütün nîmetlerde olduğu gibi zaman isrâfının ana sebebi de, ölümü lâyıkıyla idrâk edememek veya bu müthiş hakîkati kendimizden uzak görmek gafletidir.
“Bütün zevkleri kökünden yok eden ölümü çokça hatırlayınız!”
Felsefe tarihinde felsefenin kendisiyle her zaman en yakın ve sıkı ilişkiler içinde bulunmuş olduğu temel insani entelektüel etkinlik alanlarından biri bilim ise diğeri hiç şüphesiz din olmuştur. Hatta gerek Doğu İslam, gerekse Batı Hristiyan tüm Ortaçağ felsefesini felsefeyle din arası ilişkiler probleminin bir tarihi olarak okumak veya anlatmak mümkündür. Öte yandan felsefeyle din arasında onların yapılarından ileri gelen bazı çok önemli yakınlıklar, hatta bir amaç birliğinden söz etmemiz de mümkündür. Çünkü felsefe, ünlü bir Amerikalı filozofun söylemiş olduğu gibi bir cephesiyle;
"Normal olarak dinin her zaman pratik ve duygusal olarak yaptığı şeyi, yani insan hayatını insanın içinde bulunduğu evrenle belli ölçüde doyurucu ve anlamlı bir ilişkiye sokma ve insani işlerin yürütülmesinde birazcık bilgelik sağlama çabasını entelektüel planda gerçekleştirme girişimidir.”
~
İnsan bakım gözetim ve eğitime ihtiyaç duyar.
Eğitim, terbiye ve öğretimi tazammum eder.
Bunlara bildiğimiz kadarıyla hayvanlar gereksinim duymazlar.
~