"Prematüre anti -Faşist"
Deyimin çok tutulması, yaygınlaşması, Amerika'da büyük çoğunluğun bu deyişi ciddiye alması, hatta anlamını kestirebiliyormuş gibi davranması, sonraları Watergate döneminde tanık olduğumuz ipe sapa gelmez konuşmaların çığrını bu deyimin açtığını gösteriyor.
Sayfa 78 - Can Yayınları
Savaş sırasında, Rusların Savaş Yaralarını Sarma Kampanyası'na yapılan bir yardımın, Britanya'ya Yardım Kampanyası'na katkıda bulunmak kadar saf bir amaç gütmediğini nereden bilebilirdiniz? Aklınızdan zorunuz yoksa, düşünemezdiniz bile, "Prematüre anti-Faşist" diye bir deyimin yoktan varedebileceğini aklınız almazdı.
Sayfa 75 - Can Yayınları
Reklam
Seri üretim, insan teklerinin tarihten beri getirdikleri kabiliyetleri güdükleştirmekte.. İhtiyaçlarını kendi başına karşılayamayan bir insan tipi yetiştirmektedir. İnsan olarak yiyeceğini, libasını, evini, idrakini keridi kuramaz durumda kalmış; nakıs düşmüş, sakatlanmıştır. Kendi ayakkabısını diken bir Tolstoy, elbisesini dokuyan bir Gandhi'den biraz da bu yüzden uzak düşmüş durumdayız. Teknoloji, bize prematüre bebek muamelesi yapmaktadır.
Sayfa 36 - Ayışığı Kitapları - KİTABEVİ (1.Baskı)
Yeterli ebeveyn desteğinin olmaması ya da ilişki kurulamamasından dolayı duygusal bağdan yoksun birçok çocuk, çocukluklarını geride bırakmaya isteklidir. Bu çocuklar en iyi çözümün, hızlı bir şekilde büyümek ve kendilerine yetebilir hâle gelmek olduğunu düşünür. Kendi yaşlarının ötesinde yetkin bir hâle gelirken temelde yalnızlık yaşarlar. Genellikle prematüre olarak yetişkinliğe geçerler, mümkün olduğunca hızlı bir şekilde işe başlarlar, cinsel yönden aktif olurlar, erkenden evlenirler ya da vatani görevlerini yerine getirirler. Onlardan “Zaten kendi kendime baktığım için tek başıma yola devam edebilir ve hızlı olarak büyümenin avantajlarından yararlanabilirim.” şeklinde cümleler duyarsınız. Onlar yetişkin olmayı dört gözle beklerler çünkü yetişkinliğin özgürlük ve aidiyat imkânı sunduğuna inanırlar. Ne yazık ki evden ayrılmak için acele ettiklerinde yanlış bir kişiyle evlenebilir, sömürüye tolerans gösterebilir ve verdiğinden daha fazlasını isteyen bir işte çalışmaya devam edebilirler. İlişkilerinde genellikle duygusal yalnızlığa razı olurlar çünkü eski ev hayatlarında olduğu gibi bu durum onlara normal gelir.
"Kadınlara bağışlanmış bir şey var. Tanrıların bir lütfu. Bu onları öyle ayrıcalıklı varlıklar yapıyor ki bu tür gereksiz şeyler için mücadele etme ihtiyacı hissetmiyorlar.. " ... "İnsan, bir can, bir yaşam yaratabildiğinde, onu kendi içinde taşıyıp sonra da bütün evrene sunabildiğinde ,bir hisse senedinin borsada kazanacağı değer için heyecanlanabileceğine gerçekten inanıyor musun ?" ... " Biz erkekler , bilinç dışımızın en derinlerinde ,yaşamı taşıma ve yaratma yetersizliğimizden dolayı örselenmişiz.Eminim ki çoğumuzda pek yaygın görülen bu meslekî tutku ,bu eksikliği telafi etme ,bu tür bir yaşamsal boşluğu doldurma yönündeki çözülmemiş ihtiyaçtan gelir." ... "Buna inanmak için bürodaki yönetici kadroların konuşmalarını dikkatle dinlemek yeter. Bilirsin , kullandığımız söz dağarcığı asla tesadüf ürünü değildir. Az çok ruhumuzun aynasıdır... O yöneticileri iyi dinle ,hamileliğe ve doğurmaya bağlı metaforları sıklıkla işitirsin . Güç bir proje için , çok sancılıydı, ya da beklenenden erken olan bir şey için ,prematüre denmez mi ? Ya da başarısız olduğunda ,proje doğmadan öldü denmez mi ? Başlangıçta umut vadeden bir program hayal kırıklığı yarattığında ,Dağ fare doğurdu ,denir. Bir projenin başarısı büyük ölçüde bir kişiye dayanıyorsa o kişiye gebe kılınmıştır.
Verny: “Çalışmalarımızda görüldüğü üzere sürekli aşırı stres altındaki annelerin bebeklerinin prematüre, az kilolu, hiperaktif, çabuk sinirlenen ve sancılı olmaları daha muhtemeldir. Aşırı durumlarda, bu bebekler parmak kadar küçük ve hatta ülser rahatsızlıklarıyla doğabilirler.”
Sayfa 38 - Sola Unitas Yayınları
Reklam
“İnsanlar, hayvanlar arasındaki belki de en aciz ve yavaş gelişen türdür. İnsanlar “prematüre” doğarlar, yani doğduklarında pek işe yaramazlar. Bir tay birkaç saat içinde ayağa kalkar ve yürümeyi çok çabuk öğrenir; sinir ve motor sistemleri doğum anında zaten fazlasıyla işlevseldir...Çoğumuz için doğru dürüst ayakta durabilmek bile en az bir yıl alır.”
Çalışmalarımızda görüldüğü üzere, aşırı ve sürekli stres altında olan annelerin bebeklerinin prematüre olması, kilosu düşük, hiperaktif, çabuk sinirlenen ve sancılı olmaları daha muhtemeldir.
İnsanlar, hayvanlar arasındaki belki de en aciz ve yavaş gelişen türdür. İnsanlar "prematüre" doğarlar, yani doğduklarında pek bir işe yaramazlar. Bir tay birkaç saat içinde ayağa kalkar ve yürümeyi çok çabuk öğrenir; sinir ve motor sistemleri doğum anında zaten fazlasıyla işlevseldir. İnsanlarsa aslında yıllar boyunca çaresiz ve neredeyse hiçbir şeyi kendi kendilerine yapamayacak halde olurlar. Çoğumuz için doğru dürüst ayakta durabilmek bile en az bir yıl alır!
Kuzey lrak'ın Askeri ve Siyasi Tarihi
12 Temmuz 1943'de Süleymaniye'den kaçan Molla Mustafa Barzani önce İran'a gitmiş, İran'dan Barzan bölgesine girmiş ve hükümet güçleri ile çatışmalara başlamıştır. 1943 ve 1944 senelerinde Irak hükümeti ile yapılan görüşmelerde bir uzlaşma sağlanmaya çalışılmış ise de başarı sağlanamamış­tır. Devam eden çatışmalar sonunda Irak ordu birliklerinin ağır saldırıları karşı­sında tutunamayan Barzani İran'a sığınmak zorunda kalmıştır. İran'a geçiş Molla Mustafa Barzani için yepyeni bir deneyime vesile olmuştur. İran'ın Mehabat kentinde Kadı Muhammed liderliğinde önce Kürdistan Demokrat Partisi ve sonra Sovyet teşviki ile Mehabat Kürt Cumhuriyeti kuruluyordu. Barzani bu premature devletin hizmetine aşireti ile birlikte girmiş ve kendisine general rütbesi verilmiştir. Ancak Sovyetler'in geri çekilmesinden sonra Amerikalı general Schwarzkopf'un yönetimindeki İran ordusu Mehabat'ı geri almış ve hareketin liderlerini asmıştır.
Reklam
İnsan ve Yeryüzü Gerçekliği
Doğum, insan canlısı için sarsıcı bir deneyimdir. Çünkü her durumda prematüre doğar insan, hazırlıksız gelir dünyaya. Rahim, ihtiyaçların kesintisiz olarak karşılandığı, ılık, karanlık, korunaklı bir ortamdır fetüs için. Ama orada amniyotik sıvının içinde, dış dünyaya göre oldukça konforlu ve güvenli bir ortamda salınırken, bir gün aniden hiç bilmediği, tanımadığı yırtıcı uyaranlar evrenine düşer. Aşırı soğuk, aşırı aydınlık, aşırı gürültülü, belirsizliklerle dolu bir evrendir dışarısı. Ve bebek sırtından dünyaya yapışıktır dışarıda. Hareket edemez, diğer memeli türler gibi doğduktan birkaç saat sonra sürüye katılamaz, bütünüyle çaresizdir. Doğar doğmaz sürekli ihtiyaçlarla uyarıldığı, her şeyden korktuğu ve bu ikisinin verdiği huzursuzluğu dindirmek için muktedir ötekine vampir gibi yapıştığı bir yaşama düşer insan canlısı. Dehşet verici bir deneyimdir doğmak.
Every phase of the situation was successively eviscerated: the prenatal repugnance of uterine brothers, the Caesarean section, posthumity with respect to the father and, that rarer form, with respect to the mother, the fratricidal case known as the Childs Murder and rendered memorable by the impassioned plea of Mr Advocate Bushe which secured the acquittal of the wrongfully accused, the rights of primogeniture and king's bounty touching twins and triplets, miscarriages and infanticides, simulated or dissimulated, the acardiac foetus in foetu and aprosopia due to a congestion, the agnathia of certain chinless Chinamen (cited by Mr Candidate Mulligan) in consequence of defective reunion of the maxillary knobs along the medial line so that (as he said) one ear could hear what the other spoke, the benefits of anesthesia or twilight sleep, the prolongation of labour pains in advanced gravidancy by reason of pressure on the vein, the premature relentment of the amniotic fluid (as exemplified in the actual case) with consequent peril of sepsis to the matrix, artificial insemination by means of syringes, involution of the womb consequent upon the menopause, the problem of the perpetration of the species in the case of females impregnated by delinquent rape, that distressing manner of delivery called by the Brandenburghers Sturzgeburt, the recorded instances of multiseminal, twikindled and monstrous births conceived during the catamenic period or of consanguineous parents—in a word all the cases of human nativity which Aristotle has classified in his masterpiece with chromolithographic illustrations.
Kaç veda gecesinin delik deşik sabahlarında, nice prematüre hasretlikler doğurdum kan revan içinde. Piç bir gurbetin nüfusuna geçirdiler beni... Sonay Karasu
Psikiyatrist Thomas Verny Doğmamış Çocuğun Gizli Yaşamı (Nurturing the Unborn Child: A Nine-Month Prog ram for Soothing, Stimulating, and Communicating with Your Baby) adlı kitabında bizlere şunu anlatır; "Eğer hamile bir anne akut veya kronik stres yaşarsa bedeni, adrenalin ve noröadrenalin dâhil, stres hormonları üretecektir ve bunlar annenin kan dolaşımından rahmine doğru yol alıp aynı stresli hâlin doğmamış bebekte başlamasına sebep olur." Verny sözlerine şöyle devam eder, “Çalışmalarımızda görüldüğü üze re, aşırı ve sürekli stres altında olan annelerin bebeklerinin prematüre olması, kilosu düşük, hiperaktif, çabuk sinirlenen ve sancılı olmaları daha muhtemeldir. Aşırı durumlarda, bu bebekler parmak kadar küçük ve hatta ülser rahatsızlıklarıyla doğabilirler."
Sayfa 36 - Sola Unitas, 16. baskı, İstanbul, 2018
Prematürite retinopatisi
Prematüre bebeklerde sıklıkla gelişen sıkıntılı solunum sendromu, prematüritenin tedavisinde oksijen tedavisini zorunlu kılar. Ancak tedavi sırasında uygulanan yüksek konsantrasyondaki oksijenin, özellikle erken prematürelerde körlüge yol açtığı belirlenmiştir. Olayın nedeni, çok fazla oksijenin retinada yeni oluşan kan damarlanının büyümesini durdurmasıdır. Daha sonra, oksijen tedavisi durdurulduğunda, kan damarları yitirdikleri süreyi yakalamak için hızla büyür ve büyük bir kütle halinde korpus vitreum içine uzanarak ışığın pupilladan retinaya girmesini engeller. Daha sonra damarlar fibröz dokuya dönüşerek seffaf vitröz humorun bulunması gereken bölgeyi kaplarlar. Retrolental fibroplazi adı verilen bu durum kalıcı körlüğe neden olur.
Sayfa 1079
Resim