Kadınları uykusunda donduran "beyaz atlı prens" bekleyişi özgürleşmenin, kişisel bütünlüğün ve olgunlaşmanın hatta gerçek aşkın bile önünü tıkayarak kendi hayatının kahra- manı olabilecek güçteki kadınları giderek "kurtarılmayı bekleyen mağdur kız"a dönüştürüyor.
Küçük Prens'i her okuduğumda içimi burkan şu cümle:
"Ben onu anlıyordum. Yanlış yaptığında bile anlıyordum. Onu sevdiğim için anlayacak bir sebep buluyordum. O da öyle yapar sanmıştım.."
...
Bu hikaye uydurulmuş bir hikaye değildir. Hikayeyi olabildiğince kısa derlemeye çalıştım...
Zembilfroş Kürtçe’de Sepet satıcısı anlamına gelmektedir. Kürt sanatçı Şivan Perwer Zembilfroş hikayesinde geçen şiiri bestelemiştir.
Hikayenin geçtiği yer Farqîn yani bugünkü adıyla Diyarbakır’ın ilçesi olan Silvan’dır. Silvan Kürt devleti
“ Yıldızlardan birinde bulunan bir çiçeği sevdin diyelim. O zaman geceleri gökyüzüne baktığında bir sevinç kaplar içini. Tüm yıldızları, çiçekler sarmış gibi gelir insana. “
“Gitme, seni bakan yapıyorum!”
“Ne bakanı?”
“Eeee... adalet bakanı!”
“Ama burada yargılanacak kimse yok!”
...
Küçük Prens bir an tereddüt ettikten sonra iç çekerek yola koyuldu.
“Seni büyükelçi yapıyorum, ” diye bağırdı kral aceleyle.