Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İslam Tasavvufunun Meseleleri/ Erol Güngör
Erol Güngör ve ben İstanbul Üniversitesi’nin Psikoloji Bölümü’nde Prof. Dr. Mümtaz Turhan’ın asistanıydık; aynı ofisi paylaştık. Maalesef genç yaşta rahmetli oldu. Tasavvuf ve İslam meselelerine ilgi duyardı.Dedesi müderrismiş ve torununa daha beş yaşından itibaren Osmanlıca ve eski yazıyı öğretmeye başlamış. Yani Güngör, Latin alfabesiyle beraber Osmanlı alfabesini de öğrenmiş. Kendisi sosyal psikolojinin kavramlarıyla tasavvuf yaklaşımını bir araya getirip bir analiz yapmıştır. Güngör’ün kendi başına bir kaynak olduğunu düşünüyorum. Tasavvuf konusunu ele aldığı bu eserinde;bir sosyal bilimci olarak tasavvufun tarih,felsefe ve sosyal psikolojinin ışığında nasıl teşekkül ettiğini ortaya koymuş ve İslamiyet’teki yeri konusunda değerlendirmeler yapmıştır. Sosyoloji, İlahiyat ve Eğitim Fakültesi öğrencilerine özellikle öneririm.
Sayfa 298Kitabı okudu
Prof. Dr. Erol Güngör
... Kitle cemiyetinin insanı büyük edebiyat eserlerini televizyon dizileri halinde görüyor. Bu insanların Dickens'i, Dostoyevski'yi, Balzac'ı okuyacak vakitleri olsa bile, göze sadece alfabe harfleri halinde hitap eden bu kitapları baştan sona sabırla, düşünce ile takip edecek bir zihin yapıları yoktur.
Sayfa 9 - Ötüken
Reklam
Öğretmenlik, en kutsal görevdir, bir peygamberlik mesleğidir. (Prof. Dr. Erol Güngör)
Prof. Dr. Erol Güngör
Müslümanlar fikir meselelerini iman meselesi halinde görmekten vazgeçmeli ve düşüncenin doğruluğuna kriter olarak imanı almamalıdırlar.
Sosyal Meseleler ve AydınlarKitabı okudu
İnsan gün geçtikçe yiyip içen,çiftleşen ve fırsat buldukça başka insanları bogazlayan,niçin yaşadığını düşünmeye fırsat bulamayacak şekilde sürüklenip giden bir varlık haline gelmektedir. Asıl felaket budur. (Prof.Dr. Erol Güngör,kitap arka kapağından)
https://1000kitap.com/yazar/Erol-Gungor
İslam Tasavvufunun Meseleleri / Erol Güngör Erol Güngör ve ben İstanbul Üniversitesi'nin Psikoloji Bölümü'nde Prof. Dr. Mümtaz Turhan'ın asistanıydık; aynı ofisi paylaştık. Maalesef genç yaşta rahmetli oldu. Tasavvuf ve İslam meselelerine ilgi duyardı. Dedesi müderrismiş ve torununa daha beş yaşından itibaren Osmanlıca ve eski yazıyı öğretmeye başlamış. Yani Güngör, Latin alfabesiyle beraber Osmanlı alfabesini de öğrenmiş. Kendisi sosyal psikolojinin kavramlarıyla tasavvuf yaklaşımını bir araya getirip bir analiz yapmıştır. Güngör’ün kendi başına bir kaynak olduğunu düşünüyorum. Tasavvuf konusunu ele aldığı bu eserinde; bir sosyal bilimci olarak tasavvufun tarih, felsefe ve sosyal psikolojinin ışığında nasıl teşekkül ettiğini ortaya koymuş ve İslamiyet'teki yeri konusunda değerlendirmeler yapmıştır. Sosyoloji, İlahiyat ve Eğitim Fakültesi öğrencilerine özellikle öneririm.
Sayfa 298 - Kronik Kitap
Reklam
Prof.Dr.Erol GÜNGÖR
"Avrupa Ortak Pazarı’nın kuyruğu mu, yoksa Ortadoğu’nun başı mı olacağız? Bize düşman olan ve düşman kalacak bir medeniyetin çöpçülük hizmetini mi, yoksa kendi medeniyetimizin öncülüğünü mü yapacağız? Türk münevveri bu konuda derhal bir karar vermelidir." Kıymetli hocam Türk Münevveri maalesef hâlâ bir karar veremedi. Rahmet ve Dua ile...
Çeviren Prof. Dr. Erol Güngör Önsözü
Kitle cemiyetinin insanı büyük edebiyat eserlerini televizyon dizileri halinde görüyor. Bu insanların Dickens'i, Dostoyevski'yi, Balzac'ı okuyacak vakitleri olsa bile, göze sadece alfabe harfleri halinde hitap eden bu kitapları baştan sona sabırla, düşünce ile takip edecek bir zihin yapıları yoktur. Sosyolog P. Sorokin, 1948'de yazdığı Çağımızın Buhranı adlı eserde, yakın zamanda Bethoven senfonilerinin reklam programlarına fön müziği olarak kullanılacağını söylüyordu. Gerçekten, insanlık tarihinin yarı-kutsal şaheserleri bugün kalabalıklara ancak böyle hafiflikler halinde intikal edebilmektedir.
Atsız'ın Dostları ve Ziyaretçileri: Türk milliyetçiliğinin "uyutulma dönemi"nde Atsız'ın da faaliyetleri sınırlıdır. Günleri, yollarda ve Süleymaniye Kütüphanesi'nde geçmektedir. Tanıdıkların, kendisini merak eden Türkçülerin ziyaretlerinin de ardı arkası kesilmemektedir. Ya bilhassa öğle tatillerinde kütüphanede, ya da
Kampanya: Atsız Affedilmelidir! Atsız'ın hapse atılmasıyla ilgili ilk protesto bir Alman bilim adamından gelmiştir: Dr. Heinrich Georg Baum. 20 Kasım 1973'te Bon'daki Türkiye Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'na yazdığı bir dilekçede olayı protesto ettiğini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na da bir dilekçe yazdığını belirtiyor ve
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.