Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

fâruk

Sabitlenmiş gönderi
Câbir b. Abdullah'tan gelen rivayete göre. Allah Resûlu (sav) bir hutbesinde şöyle diyordu: "Sözlerin en doğrusu, Allah'ın Kitabı, rehberliğin en güzeli ise Muhammed'in rehberliğidir..."
Reklam
Dünya sisteminin kuşatması altındaki bu düzende çile her şeyden önce mekanizmayı, mekanik bütünlüğü reddetmekle başlar. Böyle bir reddiye ise yürürlükteki işleyişte farklı bir birim olarak yer tutmakla gerçekleştirilir. Kalb gözü açılan kişiler hakikatin üstünü örtme gayretiyle yürürlükte bulunan küresel işleyişin geçersiz olduğu irtibat alanını görebilen kişilerdir. Bunlar çilelerini inzivada değil günlük hayat içinde doldururlar ve giydikleri "hırka"nın gündelik giysilerden ayırdedilmesine gerek yoktur.
Sayfa 144
Nedir çilenin amacı? Arzuların kendi başına değeri olmadığının anlaşılması ve arzuların daha derin, daha yüce bir anlam alanıyla bağının kavranılmasıdır. İnsanın kendini yaşamak neye değer sorusuyla başbaşa bıraktığı dönem "çile" dönemidir. Demek ki çilenin dolması yaşamanın neye değdiği hususunda "itminan" sahibi olmak- tan ibarettir. Nitekim yaşamak neye değer sorusunun önceden hesaba katılmamış bir boyutuyla karşılaşınca veya bir önceki aşamada verilen cevabın yetersizliğini farkedince "daha dolmamış çilem" der insanlar.
Sayfa 138

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
dünyaya çalım atmak.
Önceki dönemlerdeki ahireti seçişin işareti "dünyaya tekme atarak" verilirdi. Yeni tavrımız bu davranışın yetersiz ve etkisiz kalışı üzerine bina edilmelidir. Dünyaya tekme atmanın dünya hayatına meylederek insan hayatını karartanların baskıcı akıl düzenine müdahalede bulunamayacağını gördüğümüz için ayırdetme ve seçme zorluğu içine düşüyoruz. Tavır alışımızın birbirine geçişmiş dünyaların karmaşıklığını küçük düşürecek bir davranışla desteklenmesi gerek. Dünyaya çalım atacağız. Bu demektir ki bizi tuzağına düşürmek isteyen dünyaya bir tuzak kuracağız. Hem de bilimin, felsefenin, sanatın yöntemleriyle
Sayfa 102
Tavrımızı din ekseninden edineceğiz, fakat bu, dinin insan hayatında merkezî yer tuttuğu dönemlerdekinden farklı, yeni bir tavır olacak. Yani dünya-ahiret bölünmesi içinde ölçünün hesap gününe göre ayarlandığı, dünyanın ahiretin tarlası olduğu, dünyaya meyletmenin insan soyunu aşağılaştırdığı, insanın ancak ahiret yurdunun daha hayırlı olduğu anlayışına vararak dünyayı küçümseyebileceği anlayışını sahipleneceğiz. Din ekseninden edindiğimiz bu anlayış yeni bir tavra dönüşürken önceki dönemlerde görülmemiş bir davranış tarzını beraberinde getirecek.
Sayfa 102
Reklam
İnsanoğlu bütün diğer yaratıklardan öleceğini biliyor oluşundan ötürü değil, ölüm karşısında bulunduğunu, ölüme doğru varoluşunu kazandığını bilişinden ötürü farklıdır. Bu fark yalnızca beşer olarak insanı diğer yaratıklardan ayırmakla kalmaz, insanı da beşerden ayırır. Yani insan kılığında karşımıza çıkan her kimsenin insan olup olmadığını ölüm karşısında takındığı tavır dolayısıyla anlayabiliriz.
Sayfa 82
Zaman, sırası gelir bir kıvrımdır, sırası gelir bir helezon; her noktası baş, her noktası son. Bir saat sonraki ân, bir saat evvelki än ve şimdi sahib olduğun ân... Ân dediğin an, o da meçhule yolculuğa çıkmış durumda... Öyleyse bizim sahib olduğumuz án/zaman nerede?.. Böylesine hızlı gelip geçen zamana eşya nasıl itaat etmez? Her noktası baş ve son olan muamma.
Sayfa 129
Muradın kurtuluşsa ve kendine kestirme yol arıyorsan, MEZAR (üst), KABİR (iç), keyfiyetini kurcala, SIR orada!
Sayfa 123
128 syf.
·
Puan vermedi
21. Yüzyılda İslam’ın Dirilişi
21. Yüzyılda İslam’ın DirilişiRoger Garaudy
8.8/10 · 161 okunma
Reklam
Dedi ki: (Allah ıstırabını çektirmediği şeyin nimetini vermez... Hakikaten ıstırap...)
fâruk
@protestentel·Bir kitabı yarım bıraktı
Amel Defteri
Amel Defteriİsmail Kara
8.6/10 · 26 okunma
Onun için size İslâmî hizmet sahasında, Allah'ın rızasını kazanmak yolunda gözden kaçan, ama çok önemli olan bir hususu hatırlatmak için konuşmuş oluyorum. Bu husus enformasyon olayı: bilgi almak, bilgilenmek, bu bilgiyi de halka intikal ettirmek ve bütün kitlelere, yaygın eğitim, örgün eğitim vasıtalarıyla bu doğru bilgileri ulaştırmak... Halkı bilgilendirmek, bilgi toplumu seviyesine getirmek... Japonya'da bir yenilik olmuşsa burada bilinmeli, Almanya'da bir yenilik olmuşsa, hemen burada haberdar olunacak duruma ulaşmak zorundayız. Böyle yapamazsak bizi sevmeyen insanlar çoktur. tarih boyunca bize hasım insanlar çoktur. Allah onların hepsini kahretmiyor, başımızda böyle ceza ve belâ olarak bulunabiliyorlar. Kendimize çeki düzen vermeliyiz.
Sayfa 281Kitabı okudu
Müslüman zengin kesesini açmıyor. Amerika kesesini açıyor: gazeteye önem veriyor, televizyona önem veriyor. Televizyon. kanalları büyük iddiası olan gruplar tarafından kapışılıyor. çalıştırılıyor. Ama müslümanlar bu konuda çok geride. Tabii tezat var. Yâni hem cihad yapacağız diyoruz, hem Allah'ın ordusuyuz diyoruz; emr-i ma'ruf nehy-i münker yapacak. cihad edecek topluluk, İslâm topluluğu diyoruz: hem de çağdaş bilimden yoksun. stimenti teknolojiden mahrum, iletişim ve irtibattan, enformasyondan mahrumuz.
Sayfa 279Kitabı okudu
O halde bizim iletişime bakışımızı değiştirmemiz lâzım. İletişim faaliyetlerine sarılışımızı da değiştirmemiz lâzım. İletişim faaliyetlerine harcadığımız masrafı da tariflere sığmaz derecede artırmamız lazım. Amerika bütçesini düşünün; %46'sı buraya gidiyor... Türkiye'nin bütçesini düşünün. Türkiye içinde müslümanların adedini düşünün, müslümanların içinde cömertleri düşünün...
Sayfa 278Kitabı okudu
601 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.