Pervin ÖNAL

İnsanların köleliği kabullenmeleri için bu kadar kolay eğitilebildiklerini hiç fark etmemiştim.
Sayfa 129 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Batı,” dedim sertçe. “Bu muameleyi siyahlar yerine Kızılderililere yaptıkları yer!”
Sayfa 124 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Hayat, ben orada değilmişim gibi etrafımda sürdü.
Sayfa 96 - İthaki YayınlarıKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
“Dışarıdaki mutfakevine gidip akşam yemeği ye!” dedi. Ama bunu sanki “Cehennemin dibine git!” der gibi söylemişti.
Sayfa 90 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Birden gücüm yerine geldi; tam ihtiyacım olmuşken.
Sayfa 57 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bedelini ödeyeceğim bir şey varsa o da aptallığımdı.
Sayfa 55 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Hassas midem başka bir zamana aitti ama onu yanımda getirmiştim.
Sayfa 55 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Kötü yalanlar. Yine de gerçeklerden daha iyilerdi.
Sayfa 37 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
“ Merhaba ey âli sultân merhaba, Merhaba ey kân-ı irfan merhaba Merhaba ey derde derman merhaba…”
Sayfa 218 - İnkilap KitabeviKitabı okudu
Keşke yine televizyonlar siyah-beyaz olsa… Ama bizler yine o renkli yıllara dönsek diyorum. Herkes ister mi bilemiyorum… Ben çok özlüyorum…
Sayfa 181 - İnkilap KitabeviKitabı okudu
Reklam
O devirde misafir odası diye bir şey vardı. Çocuklara kapalı, sadece misafir geldiğinde açılan bir nevi protokol odası işte
Sayfa 176 - İnkilap KitabeviKitabı okudu
“Hooop!..” 6 metreden çivileme denize atladık. 2 dakika içinde suyun üstünde batmadan durma, dinlenme, köpekleme yüzme stili, sırtüstü suda yatma, dinlenme, sırtüstü yüzme… Toplamda 20 dakika içinde 1 yıllık yüzme eğitimi, hem de sevabına. İstanbul’da millet çocukları yüzme öğrenebilsin diye ne paralar ödüyor değil mi ?
Sayfa 158 - İnkilap KitabeviKitabı okudu
Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke, Sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak…
Sayfa 152 - İnkilap KitabeviKitabı okudu
Üzülüyorsun, takma diyorlar… Kızıyorsun, değmez diyorlar… Susuyorsun, iki çift laf et diyorlar… Konuşuyorsun, muhatap olma diyorlar… Çekip gidiyorsun, mücadele et diyorlar… Alttan alıyorsun, tepene çıkardın diyorlar Bağırıyorsun, sakin ol diyorlar… Aklı başında davranıyorsun, bu kadar uslu olunmaz diyorlar… Dikine gidiyorsun, yaşına başına yakışmaz diyorlar… Ölünce ne diyecekler? Muhtemelen ölüm sana yakışmadı… Normal tabii… Dirimizi beğenmediler… Ölümüzü mü beğensinler… Müşfik Kenter
Sayfa 148 - İnkilap KitabeviKitabı okudu
“Bu meslek aşk ister, heyecan ister, tadı haktır, öyle herkese vergi değildir. Yoksa tiyatro dediğin nedir? İki kalas, bir hevestir.”
Sayfa 144 - İnkilap KitabeviKitabı okudu
715 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.