"Söylenen her söz binamıza yeni bir tuğla ekler. Bu yüzden ağzımızdan kaçmamalı kelimeler. Onlar bizim mahkûmlarımızdır, izin verdiğimizde çıkmalılar dışarıya. Publis Syrus ne kadar haklı: "Konuştuğuma çok kere pişman oldum. Fakat sustuğuma asla!"
Söylenen her söz binamıza yeni bir tuğla ekler. Bu yüzden ağzımızdan kaçmamalı kelimeler. Onlar bizim mahkûmlarımızdır, izin verdiğimizde çıkmalılar dışarıya. Publis Syrus ne kadar haklı: "Konuştuğuma çok kere pişman oldum. Fakat sustuğuma asla!"
Söylenen her söz binamıza yeni bir tuğla ekler. Bu yüzden ağzımızdan kaçmamalı kelimeler. Onlar bizim mahkûmlarımızdır, izin verdiğimizde çıkmalılar dışarıya. Publis Syrus ne kadar haklı: "Konuştuğuma çok kere pişman oldum. Fakat sustuğuma asla!"
Mektubun gelmedi. Bu sana yazmamı engellemiyor. Asıl mektup gelmediğinde yazılmalı. Çünkü vazmamak da bir mektuptur yazılandan daha güçlü satırlar içeren. Susmak ve konuşmak yerini bulduğun da ortaya çıkar melodi. Piyanonun tuşları, yan yana durdukları halde susmayı bildiklerinden dinletiyorlar kendilerin.
Söylenen her söz binamıza yeni bir tuğla ekler. Bu yüzden ağzımızdan kaçmamalı kelimeler. Onlar bizim mahkûmlarımızdır, izin verdiğimizde çıkmalilar dışarıya. Publis Syrus ne kadar haklı: “Konuştuğuma çok kere pişman oldum. Fakat sustuğuma asla!"