"İnsanlar yaşlanıyordu, bunun ayrıcalığı yoktu ama yaşlanan insanların bir kısmı olgunlaşmış olarak, bir kısmı ise olgunlaşmadan ölüyordu. Bunun püf noktası ise, bir insanın 'Nasil görünüyorum?' Sorusundan, 'Nasıl görüyorum?' Aşamasına geçmesiydi."
Bir insanın kendini inşa etme faaliyeti hiç bir zaman bitmez. Başarının temelinde natamamlık,tam olmamışlık duygusu yatar . Ancak natamam hissedersen daha çok konsantre olur, püf noktası ararsın. Arayışın her zaman devam etmesi gerekir.
İnsanlar yaşlanıyordu,bunun ayrıcalığı yoktu ama yaşlanan insanların bir kısmı olgunlaşmış olarak,bir kısmı ise olgunlaşmadan ölüyordu. Bunun püf noktası ise bir insanın "Nasıl görünüyorum?" sorusundan, "Nasıl görüyorum?" aşamasına geçmesiydi.
Evet ekmek!
Ha suda ağzını açıp kapayan balık,
Ha sofrasında dilini şapırdatan kral!...
Ha işçi, ha patron, ha tahta kurusu, ha insan...
Hapla mı olur, havayla mı olur, bir büyük kaşif çıkıp da insandan mide derdini kaldırıncaya kadar hep böyle gidecek...
Bütün püf noktalarının bağlı olduğu en büyük püf noktası mide...
Biz olsun midelerimizi bohça gibi dürüp sandığa kaldırmayı beceremez miyiz?
Püf NoktasıNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 2000512 okunma