candan

candan
@purple7
Hayat denilen şey çok acımasız. Doğmamış olmanın daha evla olduğu bir gerçek hem de. Her gün, uyanacağımızı bildiğimiz bir rüyanın bitişini bekliyoruz. Bu çok acımasız. Keşke doğduğum için, hayatta olduğum için, insanlarla dolu bir dünyada olduğum için mutlu olabilseydim.
Reklam
Olgun biri gibi davrandığımda, insanlar ne kadar olgun olduğum hakkında konuşuyorlar. Tembel davrandığımda, tembelliğim hakkında dedikodu ediyorlar. Roman yazamıyor gibi yaptığımda, yazamadığımı söylüyorlar. Yalancı gibi davrandığımda, yalancı diyorlar. Zengin gibi davrandığımda, zenginliğimi konuşuyorlar. Umursamaz göründüğümde, ne kadar da umursamaz olduğumu söyleyip duruyorlar. Fakat gerçekten acı çekip inlediğim vakit, insanlar numara yaptığımı söylüyorlar. Bence kendileriyle çelişiyorlar.
128 syf.
7/10 puan verdi
Batan Güneş
Batan GüneşOsamu Dazai
7.8/10 · 2,602 reads

Reader Follow Recommendations

See All
Geceleri yatağa uzanır ama uyuyamazdım. Nefret edecek bir sürü şey gelirdi aklıma, ama sonunda yine kendimden nefret ederdim. Geceleri çok düşünmekten gündüzleri başım ağrırdı.
Reklam
Başlarda çok heyecanlanmıştım. Söylediklerimde gerçekten samimiydim. Onunla, tüm benliğimle mutlu olmuş, sonrasında neler olacağını bir an bile düşünmemiştim.
Seni hayal kırıklığına uğratacak, diye savundu beynimin korumacı kısmı. Seni diğerlerinden daha çok incitecek. Sanki düşüncelerimi okuyabiliyormuş gibi, “Yapmayacağım,” dedi Johnny. “Her neye alıştıysan,” derken gözleri benimkilere kilitlendi. “Ya da her kime alıştıysan. Gözlerindeki o hüzünlü bakıştan her ne sorumluysa…” başparmağını elmacık kemiğimin üzerinde gezdirmek için duraksadı. “O ben değilim, ben öyle biri değilim ve sana bunu yapmayacağım.”
Sayfa 628Kitabı okudu
“Going a bit too far there, aren’t we? Why so uncompromising? Lan Zhan, what exactly do you want?” Lan Wangji said, enunciating each word as clearly as he could, “Return to Gusu with me.”
Jiang Cheng tightened his grip on Wei Wuxian. “You’re not even that close to him! Do you seriously not see how much he hates you? And carry him?! He probably doesn’t want you anywhere near him.” “That’s okay. I don’t hate him,”
“I’m here.” Hearing those two words, a feeling Wei Wuxian had never felt before spread into his heart. It was like an ache. His heart throbbed a little, but it was also a little warm. He still remembered back when they were in Jiangling—Lan Wangji had traveled thousands of kilometers to help him but Wei Wuxian wasn’t grateful at all, and he’d constantly clashed with him and made it awfully unpleasant between the two of them. But he really hadn’t expected it to turn out like this. When everyone was praising him out of fear, Lan Wangji rebuked him to his face. When everyone spat and hated on him, Lan Wangji stood by his side.
325 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.