Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
pusudaki
bir anda yaşamak yeniden güzel yepyeni bir aşk
Sayfa 103
Nitekim pusudaki "şeytani genler? fırsatını bulur bulmaz kafa kaldırır ve efendisine isyan eder!
Reklam
Yalnızlık...
Bir zamanlar iki adam varmış Birbirinin arkadaşı Birbirinin düşmanı Biri diğerinin böğrüne bir hançer gibi Bir yalnızlık sokmuş bir gece O adam bir gün o yalnızlığın içinden Yeniden doğup yemin etmiş. Diğerini bulup o yalnızlığın içine
pusudaki
gece bir anda yıldız bahçe bir anda çiçek uzaktan denizin kokusu karanlıkta kımıldayan böcek içimi bir anda aydınlatır mimozalar bir anda yaşamak yeniden güzel yepyeni bir aşk pusuda hazır
Sayfa 109 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, XXIV. BASIM: MAYIS 2017, İSTANBULKitabı okudu
her şeyin benden önce olduğu düşüncesi, beni sadece şaşırtmakla kalmaz, varlığımdan kuşkuya da düşürür.
Almancada anlamlı bir sıfat fiil vardır: "geborgen": bunu "emin", "esen", "emniyetli", "salim" sözcükleriyle karşılarız, fakat içinde tatlı korunmuşluk duygusunu, pusudaki tehlikelerden saklanmış olmanın rahatını ve avuntusunu taşır. Küçük kuş yuvasında, cenin rahimde, maşuk güçlü ve müşfik âşığın kollarında geborgendir.
Reklam
Bilmezden gelsek de Gün sönmeye başladı Seneler eriyor cenkte Yaşamaya vakit kalacak mı? Diyelim kurtardık hayatı Ya ansızın yalnızsak Ya külçeleşir de ayaklar Yürüyemez olursak? Yahut askerleri düşün Tam çıkmışlar siperden Bakıyorsun Pusudaki tepelerden bir kurşun.
Kurt karar verdi mi pusudaki avcıyı da, çekeceği sancıyı da hesaba katmazmış...
Belki Yine Gelirim
Cemil Çakır hocaya Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler Oysa
Everest yayınlarıKitabı okudu
Belki Yine Gelirim
Cemil Çakır hocaya Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü Bir gök gürlese bari diyorum bir sağnak patlasa bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse ama bir tufan az mı gelir yoksa yine de yırtılan ve parçalanan bir şeyler olmalı mutlaka hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler Oysa
AHMET TELLİ (1946, Eskipazar/Çankırı)Kitabı okudu
Reklam
sevmeye kalkıştığında beni -isabel, dur, demiştim, daha çok şey var yaşayacağım! o ise -oysa, demişti, bir tek bu kaldı benim yaşayacağım! yön göstermemekte kararlıydı pusudaki pusula hangi trene binsem numaralı yerimde yabancı bir yolcu oturuyordu!
Belki Yine Gelirim
Uzun uzun bakıyorum kıvrılan sokaklara Tek yaprak bile kıpırdamıyor nedense Ve tek tek söndürüyor ışıklarını varoşlar Alnımı kırık bir cama yaslıyorum, kanıyor Kanımın pıhtılarında güllerin serinliği Ve fakat bir cellat gibi yetişiyor pusudaki Dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük Yaşamak neleri öğretiyor, düşünüyorum Okuduğum bütün kitaplar paramparça Çıkıp dolaşıyorum akşamüstleri bir başıma Bir uçtan bir uca yalnızlıklar oluyor kent Bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum Sarmaşık aydınlar, arabesk hüzünler Bir gazete sayfasında sereserpe bir yosma ~Ahmet TELLİ
"Kurt karar verdi mi, pusudaki avcıyı da, çekeceği sancıyı da, hesaba katar."
Bu bizim hikayemiz: karanlıktan gelip etrafta dolanıyor ve sonra karanlığa geri dönüyor...
Sayfa 150Kitabı okudu
Kendim olup aynı zamanda bir gölge olmak. Mevcut olmadan var olmak...
Sayfa 121Kitabı okudu
514 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.