Öfke Kralı ile yeni bir seriyle daha bizi tanıştıran Ana Huang, Twisted Serisindeki kitaplara oranla daha duygulu bir eser ortaya koymuş. Ancak Twisted Serisinde de olduğu gibi, karakterlerin birbirine karşı olan duygusal tepkilerinin, tam anlamıyla okuyucuya geçtiğini düşünmüyorum. Öyle ki şu ana kadar okuduğum beş kitabında da, bir noktada aynı çiftleri okuyor gibi hissettim ve bu durum okurken rahatsızlık uyandırdı. Yine de tahmin etmesi kolay, akıcı bir kitaptı. Bu tür eserleri sevenleri memnun edeceğine eminim.
Bir Karanlık Pencere, uzun zamandır okuduğum en iyi kurgulardan biriydi. Gerek yazarın kalemi gerekse ince ince tasarlanmış evren olsun, tam anlamıyla kusursuz bir eserdi. Kitabı bitirdiğim an sadece "Vay be!" diyerek, hayranlıkla iç çekebildim. Devamını çok büyük merakla bekliyorum.
Twisted Serisine ait son kitap olan Çarpık Yalanlar, dörtleme içerisinde bir sıralama yapacak olursam en sona koyacağım bir eserdi. Çünkü seri ve karakterler belli noktalarda birbirlerine o kadar benziyor ki, son kitabı okumadan önce birkaç günlük bir ara vermiş olmama rağmen bitirmekte çok zorlandım. Özellikle kitabın yarısına geldiğimde, bir an evvel bitmesini ister hâle gelmiştim. Stella ile bağ kurmak da benim için problemliydi. Öyle ki kendisini diğer karakterleri benimsediğim kadar benimseyemedim. Fikrimce, derinleştirilmiş bir karakter değildi.
Seri için beğeni sıralamam ise şöyle, 2 > 3 > 1 > 4. Dördüncü kitabın sonu içimi ısıttığı için puanımı yüksek tuttum. Emeğe saygıdan dolayı da ciddi anlamda kötü bir eser olmadıkça düşük puan vermek içimden gelmiyor. Ancak serinin övüldüğü kadar başarılı olduğunu düşünmüyorum. Kafa dağıtmak için okunulabilir.
Affedersiniz İçedönük, okuması oldukça keyifli bir kitap. Yazar, verdiği tavsiyeler ve durumu ele alış biçimi ile gerçek anlamda verimli bir eseri ortaya koymuş.