Kürk Mantolu Madonna, uzun zamandır okumayı ertelediğim ama sonunda okuduğum ve bittiğinde, "İyi ki okudum." dediğim akıcı, sürükleyici olmakla beraber bir o kadar da hüzünlü bir aşk kitapıydı.
Bu kitapla birlikte Raif Efendi'nin - kahramanın - iç dünyasına yolculuk yapıyoruz. Sessiz, sakin, içe dönük olan Raif Efendi, Maria Puder adında bir kadına aşık olur ve hayalden öteye geçemeyecek bir aşkın portesi çizilmeye başlar. Romanda bir yandan Raif Efendi ile Maria Puder'in aşkı anlatılırken öte yandan insanın yalnızlaşmasını, topluma yabancılaşmasını, kişinin kendi kabuğuna çekilmesini ve kimseye güvenilmemesi anlatılır.
Yer yer duygulandığım bölümler de oldu. Sevinci ve hüznü bir arada yaşatan bir kitaptı. Ben beğendim okumayı düşünüyorsanız tavsiye ederim.
Kitapla kalın :)
A L I N T I L A R
İnsanlara ne kadar çok muhtaç olursam onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu.
Ruhum, bir ağaç kurdu gibi beni kemirmekten başka ne yapıyordu?
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Bir kitabı okurken geçen iki saatin ömrümün birçok senelerinden daha dolu, daha ehemmiyetli olduğunu fark edince insan hayatının ürkütücü hiçliğini düşünür ve yeis içinde kalırdım.
Ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım...