Bir günümde sen vardın yine sancılarla ağıt yaktım!
Bu günümde yalnızım Rabbim yalanlara kandım ben…
Bir şarkı yaptım dostum oldu arkasından ağlayandım,
Ve bulandım duygularla arkasından kalbe kilidi bağlayandım.
Anlatılmaz bir gecemde karanlık gökyüzüm var,
Evde romantik bir hava dışarda aç yatan var.
Söz veripte tutamadın mı geçmişe dönenmi
Ölümlü olduğumu unutuyordum. Bundan daha fazla mutlu olamam, dedim arkadan gelen günler içinde. O kadar ki bundan daha fazla mutlu olamam, ölüm diyordum Rabbim, ne zaman istersen o zaman ama şimdi değil ne olursun..!
-Hz. Âdem cennetten dünyaya gönderildiğinde Allah'a yalvardı: "Allah'ım; beni Muhammed (a.s) aşkına affet!"
Alemlerin Rabbi, Âdem (a.s)'dan sordu: "Ya Âdem, sen Muhammed (a.s)'ı nasıl öğrendin; ben henüz onu vücuda getirmedim?"
-Âdem (a.s) dedi ki: "Ey Rabbim! Sen beni yaratıp kalıbıma ruh üflediğin zaman başımı kaldırıp ârşa baktım." Orda bir yazı vardı: "Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed (a.s) Onun rasülüdür."
-"Sen (mübarek) ismini, insanoğlunun en üstün ve sevgilisi olandan başkasına bağlamayacağına göre, onun kadir ve kıymetini buradan anladım."
Yüce Allah buyurdu: "Doğru söyledin Ya Âdem; O benim için insanoğlunun en sevgilisidir. Madem ki onun aşkına benden mağfiret istiyorsun, seni affettim."
Aman ya Rabbim, bu ne muazzam bir dram başlangıcıydı. Niçin dram? Niçin dram olsun? Bu pekala mesud, asude ve çok güzel günler arifesi de olabilirdi. Hayır, bunlar da çilelerini çekeceklerdi.Zira felek kıskançtır. Harikulade insanları boş bırakmaz, kurbanlık koçlar kusursuz olur.