Atatürk'ün sansürlenen mektubunda en çok tartışılan, " ...
Arabistan Yarımadası'nın kumsal çöllerinden; (İkra, Bismi,
Rabbi) safsatasını esas tutmuş olan Araplar, " cümlesidir.
Sırayla gidelim:
1. Atatürk'ün parantez içinde kullandığı "(İkra, Bismi, Rabbi)
safsatası" ifadesi Kur'an'daki Alak Suresi'nin 1. Ayeti'nde
geçmektedir. Surede "Ikra'bismi rabbikellezi halak (halaka) "
denilmektedir. Burada "ikra/oku", "bi(i)smilismiylel adıyla",
"Rabbi (ke)I Rabbin" anlamlarındadır. Dolayısıyla (ikra, bismi, Rabbi), "Rabbinin ismiyle/adıyla oku" demektir. Türk
Dil Kurumu'nun Türkçe Sözlüğü'ne göre safsata ise "Boş,
temelsiz, asılsız söz" anlamındadır.
2. Atatürk'ün bu ifadesi, kendi anlatımıyla "gerçek tarih belgelerinin yorumu" olan bazı tarihi romanlardan yaptığı bir
çıkarımdır. Nitekim Atatürk, "Bu roman sayfalarında görülen şeyler yaklaşık şöyle açıklanabilir:" dedikten sonra
parantez içinde "(ikra, bismi, Rabbi) safsatası" ifadesini -o
sözünü ettiği romanlardan- alıntılamıştır veya çıkarım yapmıştır.
3. "İkra, bismi, Rabbi" ilkesini, "safsata" ve "ilkel ve cahiliyet devrinin simgesi olan ilke" diye adlandıran Atatürk,
Arapların "bu ilkeye" dayanarak "uygar dünyada" özellikle Türklerin zengin ve uygar bölgelerinde tahribat yaptıklarını belirtmiştir. Devamında da "Bu zihniyetle hareket
edenler, İslam'dan önce evrensel Türk uygarlığının bütün
belgelerini imha etmekte engel görmediler," demiştir.