Salih İnsanları Sevme ve İlahlaştırma...
Nuh Suresi, 21 - 23. Ayetler: "Nûh, 'Rabbim, dedi, doğrusu bunlar beni dinlemediler, malı ve ço­cuğu kendi ziyanını arttırmaktan başka bir şeye yaramayan kimseye uydu­lar." "Onlar çok büyük tuzaklar kurdular." "Dediler ki: 'Sakın ilâhlarını­zı bırakmayın; hele Vedd'en, Suvâ'dan, Yeğus'tan,
Halbuki "...Şükreden ancak kendisi için şükretmiş olur, nankörlük eden de bilmelidir ki Rabbimin hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. O çok kerem sahibidir." (Neml, 27/40) ayeti Allah'ın hiçbir şeye muhtaç olmadığını, kullarının her yerde, her zaman ve her meselede O'na muhtaç olduğunu dile getirmektedir.
Sayfa 71
Reklam
Bayram
Bu bayramda yine takmış takıştırmış yazması oyalı allı Kulağına ders olmuş kırmızı küpeleri sallanmalı Okul dediğin hayat kürkçü dükkanı Hiç boşuna bakmayın tapusu da tilkinin dönüp dolaştığı insan pazarı Mahmud'um sen memura fes mi getirdin bu nerenin şapkası Bana da ver takayım fesi de başım üstüne Rabbimin ayeti türbanı Sözüm söz inanmazsan bak Tur dağında Ahit sandığı Ben de kestim ahırda beslediğim buzağıyı Çölde Mecnun değilim aklım başımda istemem Leyla'yı Dost olarak Muhammed yeter isterim Musa'yı 40 yılın hatırına  kahve içmem ama yerim helvayı Endişeli yüzümde düşünceli fikrimde kalmışım iki arada bir derede çekerim sılayı Yalnızlık değil bu bayramda payıma düşen çağımın yalıtılmışlığı Kervanlar gelip bir demlik çay içiyor hancılar yıkıyor bulaşıkları Özgeci annemin bakışları üzerimde bu sessizliğim çocukluğumun travması Ateizm değil sözlerimdeki bölünmüşlük asetizmin sancıları
193 syf.
·
Not rated
Ülkenin neredeyse tamamını saran ekonomik krizden herkes nasibi almıştır.Fabrika da güzel maaş ile çalışanlar #ekonomik kriz ortaya çıkınca insanlar tatlı rüyaların dan uyanmak zorunda kalır.Zamanla domino taşı gibi fabrikalar kapanmaya,geçinemeyen hayat kaygısına düşen insanlar memleketlerine dönmeye başlar.Ekonomik kriz ailelerin içinde huzur bırakmadığı gibi anlaşmazlıklar,kırıcı ve sıkıcı tartışmaları gün yüzüne çıkartmaya başlamıştır.Bu da gerginlikler hat safhaya çıkarmıştır. Kahramanımız da bu olaylarından nasibini almıştır.Bir gün eşi haber vermeden babasının evine gider.O da bavulunu toplayıp memleketi Ordu Ünye'ye döner.Kendine yeşillikler içinde huzurlu bir ev ve yeni bir iş bulur.Evinin bahçesinde bir köpek,evinin içinde bir kedi beslemektedir.Yüzünde oluşan sivilcelerin doktora gittiğinde evcil hayvanlar ile ilgilenirken hayatımızı etkileyen olumlu yönlerini de öğrenir.Deniz ve yeşillik manzarasının tadını çıkartan insanlar hayvanlar ile de sıcak bir dostluk sergilemektedirler.Insanlarin birbirlerine destek olduğu,sevgilerini koşulsuz gösterdikleri.Hayvanlarin her anlamda özgür ve seviliyor olmaları hikayemizi daha sıcak hale getirmiş.Unutmayin hayvanlar,Yüce Rabbimin sessiz kullarıdır."Yeryüzünde yürüyen hayvanlardan ve gökyüzünde iki kadarıyla uçan kuşlardan ne varsa hepsi sizin gibi biter topluluktur."EN'AM SURESI 38. AYETI KERIME..Sahiplenen hayvanlar sevgiyi ölene dek kalplarinde yaşatırlar.Sevgi dolu bakışlarıyla minnet duygularını gösterirler. İnsanların ve hayvanların mutluluklarıni,doğayı ve yaşayan canlilari ele alan sıcacık bir hikaye.
Karabaş Ünye'de
Karabaş Ünye'deKemal Kaya · Elpis Yayınları · 20244 okunma
“SARHOŞKEN NAMAZA YAKLAŞMAYIN” AYETİ SADECE İÇKİ İÇİN Mİ
Allah ayet-i kerimede “sarhoşken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın” buyurur. Bu ayeti biraz daha geniş anlamak gerekir. Yani Allah “biri ne söylediğini bilmiyorsa namaza durmasın, namaz kılarken ne söylediğini bilsin” demiştir. Bu durumda biri ne söylediğini bilmiyorsa namaza durmamalıdır. Allah başka bir ayet-i kerimede
O, suratını astı ve yüzünü çevirdi, çünkü kör adam o'na yaklaşmıştı!¹ 'Abese Suresi/1-2. ¹Birçok sağlam rivayete dayanan bir Hadis'te kaydedildiği gibi, bir gün Hz. Peygamber müşrik Mekke'nin en nüfuzlu kabile reislerinden bir kısmı ile sohbete dalmıştı. Onları -ve onlar aracılığıyla Mekke toplumunun geniş bir kesimini- mesajının doğruluğu konusunda ikna etmeyi ümid ediyordu. O sırada, ona tâbi olanlardan birisi, âmâ Abdullah b. Şureyh -büyükannesinin ismi ile, İbni Ümmi Mektûm olarak biliniyordu- kendisine yaklaştı ve Kur'an'ın ilk ayetlerinden bir kısmını kendisine tekrarlamasını veya açıklamasını istedi. O anda çok daha önemli gördüğü konuşmasının kesilmesinden rahatsız olan Muhammed (s), "suratını astı ve o âmâ insandan uzaklaştı" -ve hemen orada ve o anda nazil olan bu sûrenin ilk on ayeti ile uyarıldı. Daha sonraki yıllarda İbni Ümmi Mektûm'u çoğu zaman şu tevazu sözleriyle karşıladı: "Hoşgeldin Rabbimin kendisi yüzünden beni azarladığı adam ('âtebeni)!"
Sayfa 114 - İşaret Yayınları
Reklam
352 syf.
10/10 puan verdi
Alimlerimiz der ki: Bir şeyi inkâr eden kimse, ondan mahrum kalır. Şefaati inkâr edenler, şefaatten mahrum kalırlar. Kerameti inkâr edenlere, keramet verilmez. İlahi feyzi inkâr edenlerin feyizden nasibi olmaz. İlahi aşkı inkâr edenlere ilahi aşk kokusu tattırılmaz. Velileri inkâr edenlere, onlardaki velayet nuru gösterilmez. Yüce Allah'ı
Rivayet Dirayet ve İşaret Tefsirlerinde Şefaat Âyetlerinin Tefsiri
Rivayet Dirayet ve İşaret Tefsirlerinde Şefaat Âyetlerinin TefsiriDilaver Selvi · Nizamiye Akademi · 20233 okunma
154 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.