Rabia Arslan

Rabia Arslan
@rabiaarslan1
“Kılıçlar savaş ateşini canlandırdığında, insanın en kötü silahı gözyaşı dökmektir.”
Sayfa 77
Reklam
Bir konu hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmadan, o konuyla ilgili doğru tavır almak mümkün değildir. Hele de aldığınız tavır, gösterdiğiniz tepki ve ilgi eğer gündeme göre şekilleniyorsa, herkes konuşurken konuşup kimse konuşmadığında siz de susuyorsanız, o zaman o konu zaten gündeminize hiç girmemiş demektir.
Sayfa 62
Fâilsiz bir fiil ve müsemmasız bir isim mümkün olmadığı gibi; mevsufsuz bir sıfat, sanatkârsız bir sanat dahi mümkün değildir.

Reader Follow Recommendations

See All
Fâtiha-i Şerifede, başından tâ اِيَّاكَ [ 1 ] kelimesine kadar gâibane medh ü senâ ile bir huzur gelip اِيَّاكَ hitabına çıkılması gibi, biz dahi doğrudan doğruya gâibane aramayı bırakıp, aradığımızı aradığımızdan sormalıyız; her şeyi gösteren Güneşi, güneşten sormak gerektir. Evet, her şeyi gösteren, kendini her şeyden ziyade gösterir. Öyle ise, Şemsin şuaatı ile onu görmek ve tanımak gibi, Hâlıkımızın Esmâ-i Hüsnâsiyle ve Sıfât-ı Kudsiyesiyle Onu, kabiliyetimizin nisbetinde tanımaya çalışabiliriz. [1] “Yalnız Sana” (Fatiha, 5)
Hayatdârâne mütemadiyen çalkalanan ve dağılmak ve dökülmek ve istilâ etmek fıtratında olan denizler, Arzı kuşatıp, Arz ile beraber gayet süratli bir surette bir senede yirmibeş bin senelik bir dairede koşturulduğu halde; ne dağılırlar, ne dökülürler ve ne de komşularındaki toprağa tecavüz ederler. Demek gayet kudretli ve azametli bir Zâtın emriyle ve kuvvetiyle dururlar, gezerler, muhafaza olurlar.
Reklam
“Başını kaldır, kendini tanıttırmak isteyen faal ve kudretli bir zâtın harika işlerine bak. Sen, başı boş olmadığın gibi, bu hâdiseler de başı boş olamazlar. Her birisi çok hikmetli vazifeler peşinde koşturuyorlar. Bir Müdebbir-i Hakîm tarafından istihdam olunuyorlar”
…Sonra yağmura bakıyor, görüyor ki: O latîf ve berrak ve tatlı ve hiçten ve gaybî bir hazine-i rahmetten gönderilen katrelerde o kadar rahmânî hediyeler ve vazifeler var ki, güya rahmet, tecessüm ederek katreler suretinde hazine-i Rabbânîden akıyor, mânasında olduğundan, yağmura “Rahmet” nâmı verilmiştir.
O halde, kâfirin ve münafığın azâb çekmesine acıyıp şefkat eden adamlar, şefkata lâyık hadsiz mâsumlara acımıyorlar.
Elbette en bahtiyar odur ki ; dünya için Âhireti unutmasın, Âhiretini dünyaya feda etmesin, hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın, mâlâyâni şeylerle ömrünü telef etmesin, kendini misafir telâkki edip misafirhane sâhibinin emirlerine göre hareket etsin; selâmetle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin.
Reklam
Evet hazin mırmırlarını dinlesen, “Yâ Rahîm, Yâ Rahîm” çektiklerini anlarsın.
Kur’an yıldızlarına perde çekilmez. “Gözünü kapayan yalnız kendi görmez, başkasına gece yapamaz.”
94 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.