r️abia
r️abia
@rabiaklc_
bekleyişler anna
PDR
kitaplar
12 September
46 reader point
Joined on February 2021
Okuma Hedefleri
Aşık oluruz. Severiz ve sevilmek isteriz. Sevdiğimiz insanın hoşuna gidecek davranışlar sergileriz. Ona nasıl sevgimizi göstereceğimizin yollarını ararız ve bizde karşı bir sevgi, ilgi bekleriz. Sevgi depomuzun karşılıklı dolu olmasıyla birlikte ilişkimizde sağlıklı bir şekilde ilerleyecektir. Peki ya sevgi depolarımız nasıl dolu olacak? Dr. Gary Chapman kitabında bize bu sorunun cevabını bulmamızda yardımcı oluyor. Onaylayıcı kelimeler, kaliteli zaman, hediye alma, hizmet eylemleri ve fiziksel temas ihtiyacımız olan sevgi dilleridir ve kişiden kişiye değişir. Beş Sevgi Dili'yle kendi sevgi dilimizi ve partnerimizin sevgi dilini buluyoruz. İlişkilerimizde nasıl karşılıklı doyum sağlayacağımız konusunda fikirlerimiz oluşuyor. Gerçek sevginin kişiyi özgürleştireceğini öğreniyoruz.
"Sevgi her şeyin cevabı olmayabilir ama bizi üzen şeylere cevaplar arayacağımız güvenli bir ortam yaratabilir. Sevginin sunduğu güvenlikte, insanlar birbirlerini incitmeden fikir ayrılıklarını tartışabilirler. Çatışmalar çözümlenebilir. İki insan farklı olsa bile uyum içinde yaşamayı ve birbirlerinin en iyi yönlerini ortaya çıkarmayı öğrenebilir. İşte bunlar, sevginin getirdiği ödüllerdir." sf175
Çok beğendiğim ve bana çok şey kattığını düşündüğüm bir kitap oldu. Okumayan herkese güzellikle tavsiye ederim. İyi okumalar.
"Dans etmek bir çığlığı susturmak mı?"
Kitap 1518 yılında Strasbourg'da bir kadının (Enneline) üç aylık çocuğunu ırmağa atmasıyla başlıyor. Açlığın ve yoksulluğun hakim olduğu şehirde insanlar yiyecek hiçbir şey bulamıyorlar. Sokaklarda hayvanlar dahi kalmamış. Kadının kocası şöyle diyor:
"Enneline, onu doyuramayacaktık. Hem sonra başkalarının yaptığı gibi onu yemekten iyidir böylesi." diyerek yaşadıkları durumun çok başka bir boyutuna şahit oluyoruz. Daha sonra Enneline parmaklarıyla ritim tutuyor -pıt pıt pıt- ve dans etmeye başlıyor. Sokağa çıktığında ona katılan insanlar oluyor, yorgunluktan bitkin düşüp bayılana kadar dans ediyorlar ve böylece bir veba gibi yayılıyor. Dönemin rahiplerinin zenginlik içinde yaşadığını, halkın yaşadıklarını görmezden geldiklerini okuyoruz. Beni en çok etkileyen Enneline'in kocasının keşişe şunları söylemesiydi:
"Zavallı karımın çağrısına kulaklarını tıkayan bütün zengin keşişlere lanet olsun! Cennet'in kapısını güm güm vursalar bile Tanrı onları işitmeyecek!"
Yazar, Ortaçağ Avrupa'sında yaşanan Dans Vebası'nı etkileyici bir şekilde yazıya dökmüş. Düşündürücü ve sürükleyici bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Ve her yıl çiçekler yeniden büyür
Emine Işınsu'dan okuduğum ilk kitap Çiçekler Büyür oldu. Kalemini çok ama çok sevdim. Akıcılığıyla kitap alıp götürüyor insanı. Diğer kitaplarına da şans vermek istiyorum. Kitaba gelecek olursak kitapta Bulgaristan'da yaşayan Türklerin yaşadığı zorluklar, gördükleri zulümler anlatılmış. Baş kahramanımız İlay üzerinden o dönem yaşanan zorlukları acı bir şekilde okuyoruz. Kitap geriye dönüş tekniğiyle "Seni seviyorum, Mehmet Ali" diye başlıyor. Kitabın sonunu okuduğunuzda başı daha anlamlı geliyor. Okurken sıkılmayacağınız, Türk milliyetçiliğini ve Türk olmayı sonuna kadar hissedeceğiniz bir kitap. İlay karakterine hayran kalmamak elde değil. Beni yeri geldi heyecanlandırdı yeri geldi güldürdü, üzdü. Onu okumak gerçekten güzeldi. Güçlü karakteriyle, bize Türk olmayı, milletimize sahip çıkmamız gerektiğini gösterdi. Kitabı okumayan herkese güzellikle tavsiye ederim. İyi okumalar.
Reader Follow Recommendations
Öncelikle kitabı çok beğendim. Paralel evrenler ve başka bir evrendeki halimiz gibi konular hep ilgimi çekmiştir. Gece Yarısı Kütüphanesi'nde Nora'yla birlikte onun tercihleri sonucu yaşadığı farklı hayatları okumak keyifliydi. Bazen yapacağı tercihlere ortak olmak bile istedim.
Kitap Nora'nın yaşama karşı olan isteksizliği ve hayatını artık yaşamaya değer görmemesi sonucu intihara kalkışmasıyla başlıyor. Devamında da Gece Yarısı Kütüphanesi'ne geliyor ve raflardan farklı hayatlarının olduğu kitapları seçmesiyle yaşadıklarını okuyoruz. Sürükleyici ve akıcı bir kitap. Okumayan herkese tavsiye ederim.
"Çünkü Nora, bazen öğrenmenin tek yolu yaşamaktır."
Hastalık Değil Sağlık; Kirlenmek Değil Yenilenmek!
Dolunayın Özgür Kadınları ile zihin-beden bütünlüğümüzün ayrışmalar olmadan, eril düşüncelerin altında kalmadan sağlanabileceğine inandım. Menstrual döngümüzün (âdet/regl döngüsü) Ay'ın döngüsüyle uyumunu okuduğumda büyülendim. Sade ve akıcı bir dille 28 günlük bu yolculukta kendimi keşfettim, sevdim ve şükrettim. Yeniden yola düşme bilgeliğini bana kazandırdığı için Op. Dr. Ayşe Duman'a teşekkür ediyorum.
"İnanıyorum ki kadın özüne, kendi gerçeğindeki güzelliklere dönerse tüm dünya güzelleşir." (sf, 12)
