Bir maymun diğeriyle konuşuyormuş. "Biliyor musun," demiş, "şartlı refleks nedir? Zil çaldığı zaman bütün şu beyaz önlüklü maymuna benzer şeylerin muzlarla ve şekerlerle bize gelmesidir."
İşaret parmağımı sol gözümün üstüne bastırdım. Bu, bir sanrıyı anlamanın eski bir yoluydu; V.V. Bitner'in harika kitabı "İnanmak mı, İnanmamak mı?"da okumuştum. Eğer parmağınızla gözbebeğinizin üzerine yeterince bastırırsanız, bütün gerçek şeyleri (yani sanrının dışındakileri) çift görmeye başlarsınız.
Zaten dinler hep bunu yapmaz mı? Birbirlerine kuşku dolu gözlerini kısarak "Kanıtlanamaz dinim, senin kanıtlanamaz dininden daha iyi," derlerdi. "Yersen."
Okumak onun hastalıklı alışkanlıklarından biri kabul edilmelidir; zira geçmiş yılların gazete ve takvimleri bile olsa her şeye aynı açgözlülükle saldırırdı.
Hapishaneler ve tımarhaneler var olduğu sürece içinde birilerinin oturması gerekir. Siz değilse ben, ben değilse başka üçüncü biri elbet girecektir buralara.
Sayfa 31 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Andrey Yefimıç'ten
Entelektüel özgürlük maddiyata dayanır. Şiir de entelektüel özgürlüğe bağlıdır. Ve kadınlar, sadece iki yüz yıldan beri değil, oldum olası, ezelden beri yoksul olmuşlardır. Kadınlar, her zaman Atinalı kölelerin çocuklarından daha az özgürlüğe sahip olmuşlardır. Bu da onların şiir yazma konusunda hiç şansları olmadığını gösterir.
Sürdürdüğü yaşamın tüm koşulları ve tüm içgüdüleri zihnindekilerin tamamını özgür bırakmak için gerekli olan ruh haline karşı düşmanca bir tutum içindeydi.
Aslında yiyeceğin miktar olarak yeterli olduğunu görünce ve hiç kuşkusuz maden işçilerinin bunun çok daha azı için sofraya oturduklarını düşününce, insan doğasının o günlük rızkından yakınması için bir neden yoktu.
Düşünüyordum da, şu hayat dediğimiz şeyin ne hoş ödülleri vardı; şuna buna hınç duymak, kin beslemek ne kadar yersizdi ve dostluklar kurabilmek ve kafa dengi kişilerle birlikte olabilmek ne kadar gıpta edilecek bir durumdu...
Sanki olağanüstü güzel bir oyunun olağanüstü güzel bir sonuydu. Büyük bir trajedinin bütün güzelliğini buluyorum onda, içinde yer aldığım ama hiç yara almadan içinden çıktığım bir trajedi sanki.
Günaha girme çağrısından kurtulmanın tek yolu çağrıya uymaktır. Direnirsen, ruhun kendisine yasakladığı şeylerin özlemiyle hastalanır, ruhun iğrenç yasalarının iğrençleştirdiği ve haram kıldığı şeylerin arzusuyla. Dünyadaki büyük olayların beyinde meydana geldiği söylenmiştir. Evet, beyinde, bu yüzden dünyadaki büyük günahlar yalnızca beyinde işlenir.
Bir sanatçı güzel şeyler yaratmalı ama o şeylere kendi hayatından hiçbir şey koymamalı. Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, insanlara göre, sanat sanki bir çeşit özyaşamöyküsü olmak için var. Soyut güzellik anlayışımızı kaybettik.