Eda

Eda
@raftakihayalet
Profesyonel tsundoku. Terelelli okur. Kitaplara kötü bakarım.
Öğrenci
Dokuz Eylül Üniversitesi
12 Ocak
23 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
Din aslında akıllarına isyanı getirmelerini engelliyor gibiydi.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Bir maymun diğeriyle konuşuyormuş. "Biliyor musun," demiş, "şartlı refleks nedir? Zil çaldığı zaman bütün şu beyaz önlüklü maymuna benzer şeylerin muzlarla ve şekerlerle bize gelmesidir."
Sayfa 50 - Saşa
Körü körüne üniversite sınavına çalışan gençler...
...bunlar çok inatçı, çok çalışkan olurlar ama hayal gücünden yoksundurlar ve bu yüzden çok sakıngandırlar.
Sayfa 45 - Saşa

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İşaret parmağımı sol gözümün üstüne bastırdım. Bu, bir sanrıyı anlamanın eski bir yoluydu; V.V. Bitner'in harika kitabı "İnanmak mı, İnanmamak mı?"da okumuştum. Eğer parmağınızla gözbebeğinizin üzerine yeterince bastırırsanız, bütün gerçek şeyleri (yani sanrının dışındakileri) çift görmeye başlarsınız.
Sayfa 37
Benim dünyamın şafağından doğan aldırmazlık dolu tekillik, maneviyatımın gelişmesiyle kayboluyor.
Sayfa 36
Reklam
Zaten dinler hep bunu yapmaz mı? Birbirlerine kuşku dolu gözlerini kısarak "Kanıtlanamaz dinim, senin kanıtlanamaz dininden daha iyi," derlerdi. "Yersen."
Sayfa 385 - Artemis YayınlarıKitabı okudu
Kadınlardan ve aşktan daima tutkuyla, heyecanla bahsederdi; ancak bir kez bile âşık olmamıştı.
Sayfa 6
Okumak onun hastalıklı alışkanlıklarından biri kabul edilmelidir; zira geçmiş yılların gazete ve takvimleri bile olsa her şeye aynı açgözlülükle saldırırdı.
Sayfa 7
Hapishaneler ve tımarhaneler var olduğu sürece içinde birilerinin oturması gerekir. Siz değilse ben, ben değilse başka üçüncü biri elbet girecektir buralara.
Sayfa 31 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Andrey Yefimıç'ten
Reklam
Bence bu cümleler kitabın kısacık özetidir.
Entelektüel özgürlük maddiyata dayanır. Şiir de entelektüel özgürlüğe bağlıdır. Ve kadınlar, sadece iki yüz yıldan beri değil, oldum olası, ezelden beri yoksul olmuşlardır. Kadınlar, her zaman Atinalı kölelerin çocuklarından daha az özgürlüğe sahip olmuşlardır. Bu da onların şiir yazma konusunda hiç şansları olmadığını gösterir.
Sayfa 133 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Bir kitap, fikir verme ve telkin gücünden yoksunsa eğer, ne kadar şiddetle çarparsa çarpsın bir zihnin içine nüfuz edemez.
Sayfa 126 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Sürdürdüğü yaşamın tüm koşulları ve tüm içgüdüleri zihnindekilerin tamamını özgür bırakmak için gerekli olan ruh haline karşı düşmanca bir tutum içindeydi.
Sayfa 65 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Aslında yiyeceğin miktar olarak yeterli olduğunu görünce ve hiç kuşkusuz maden işçilerinin bunun çok daha azı için sofraya oturduklarını düşününce, insan doğasının o günlük rızkından yakınması için bir neden yoktu.
Sayfa 25 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Düşünüyordum da, şu hayat dediğimiz şeyin ne hoş ödülleri vardı; şuna buna hınç duymak, kin beslemek ne kadar yersizdi ve dostluklar kurabilmek ve kafa dengi kişilerle birlikte olabilmek ne kadar gıpta edilecek bir durumdu...
Sayfa 17 - Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Hayatın amacı aslında deneyimin kendisi olmalıdır, tatlı ya da acı meyveleri değil.
Sayfa 127 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sanki olağanüstü güzel bir oyunun olağanüstü güzel bir sonuydu. Büyük bir trajedinin bütün güzelliğini buluyorum onda, içinde yer aldığım ama hiç yara almadan içinden çıktığım bir trajedi sanki.
Sayfa 91 - Dorian Gray'den, Everest YayınlarıKitabı okudu
Artık sevmediğiniz insanların acılarında size her zaman gülünç gelen bir yan vardır.
Sayfa 77 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Günaha girme çağrısından kurtulmanın tek yolu çağrıya uymaktır. Direnirsen, ruhun kendisine yasakladığı şeylerin özlemiyle hastalanır, ruhun iğrenç yasalarının iğrençleştirdiği ve haram kıldığı şeylerin arzusuyla. Dünyadaki büyük olayların beyinde meydana geldiği söylenmiştir. Evet, beyinde, bu yüzden dünyadaki büyük günahlar yalnızca beyinde işlenir.
Bir sanatçı güzel şeyler yaratmalı ama o şeylere kendi hayatından hiçbir şey koymamalı. Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, insanlara göre, sanat sanki bir çeşit özyaşamöyküsü olmak için var. Soyut güzellik anlayışımızı kaybettik.
Sayfa 19 - Basil Hallward'tan, Everest YayınlarıKitabı okudu
...hepimiz Tanrı'nın bize armağan ettiği şeyler için acı çekeceğiz, hem de korkunç acılar.
Sayfa 10 - Basil Hallward'tan, Everest YayınlarıKitabı okudu
Ahlakın temelinde toplum korkusu, dinin temelinde Tanrı korkusu yatıyor ve bizi bu iki korku yönlendiriyor.
Sayfa 26 - Lord Henry'den, Everest YayıneviKitabı okudu