Orhan Kemal'in okuduğum on dördüncü kitabıydı. Diğer kitapları gibi Çukurova topraklarını, Çukurova'nın insanını anlatan bir kitaptı. Orhan Kemal'in kitaplarını okurken asla yabancılık çekmiyorsunuz, doğru tabir olursa şayet "günlük bir dizi" akıcılığında kitabın herhangi bir sayfasından olaya dahil olup karakterlerle birlikte kitabı yaşamaya başlıyorsunuz. Bundan önce okuduğum kitaplarına nispeten Kanlı Topraklar'da daha ustaca işlenmiş bir olay örgüsü gördüm.
Klasik bir deyimle Orhan Kemal'i bir Anadolu yazarı yapan en önemli şey bence bir Adanalı olarak söylemem gerekir ki yazdığı eserlerinde yaşadığı yörenin, içinden çıktığı toprağın deyimlerini ustaca kullanmasıdır. Çukurovalı olan birinin akıcı bir şekilde okuyacağı satırları bir yabancının da okurken öğrenerek o akıcılığa kavuşmasını okuyucuya fark ettirmeden sağlıyor.
Kanlı Topraklar'ın okuduktan sonra okura edebi açıdan pek bir şey katmadığı kanısındayım. Fakat vaktiniz varsa, Adana'nın sıcağını merak ediyorsanız ve bir sürelik de olsa toprak insanlarının hayatını izlemek hatta dahil olmak istiyorsanız; herhangi bir Orhan Kemal kitabını alıp istediğiniz yerde, istediğiniz vakitte okumaya başlayabilirsiniz.
Keyifli okumalar diliyorum.