Bu gönderiyi alıntılama sebebim.... çok komiksinizzz laaaaa gerçekten....
al sana kaynak
Günümüzde İslam dininin ilk olarak Türklere ne şekilde ve hangi şartlarda geldiği pek bilinmez, bilinmesi de istenmez. Ancak, bu topraklarda yaşayan bir çoğumuzun bilmediği, ya da bilmek istemediği bu tarih, aslında ders diye anlatılan o taraflı tarihi
Türkler için "sıradan" olan şey herhangi bir dine geçmektir. İslamlaşmanın bu bapta olağan dışı bir tarihselliği bulunmaz, sadece sonuçları diğerlerinden çok farklı olduğu için şu anda böyle bir çalışmada konuyu tartışıyoruz.
Akşam on bir olmasına rağmen karım hâlâ gelmemişti. Oysa iş yerinden saat onda çıkıyordu ve çoktan evde olması lazımdı. Cep telefonundan inatla aradım onu ama telefonu açmadı. Bugün haftanın hangi günü olduğu geldi aklıma. Günlerden salıydı ve benim inancıma göre uğursuz bir gündü. Çok tedirgindim, geçen her dakikayla birlikte, kan biraz daha
"Şu garîbe lütfet ey Sûfî-i sâkin-i mekân
İnâyet et gâfilîn sana geldi dermân
Miskinler feryâd eyler mahşer meyler yanmaz mı
Neylerse yârânın âhı gönüller yanmaz mı
Râhat ol yine râhat ol nâlân olma ey dil
Gönlünü hoş eyledin tâ ki olma sâkin meyil
Tâ gara düştükten sonra kurtarır mı kimse
Zâlimler şerrinden bizi sen korur kurtar neyle
Var mı bu âlemde şâhı bâzû-yı vefâdar
Ki hem dünyâsı hoş olsun hem âhireti sâdır
O şehre kâr isterim ki hem rûhım râhat bulsun
Hem dilim sohbet-i yârân o hoş mekânda olsun"