Rahime Kösem Alcan

Rahime Kösem Alcan
@rahimeyazar
#Bedelasinehrigibi #roman #ciniusyayinlari Anadolu Ü. AÖF Türk Dili ve Edebitatı Bölümünde okuyorum.Yazdığım Bedel Asi Nehri Gibi isimli kitabımın okunmasını ve beğenilmesini çok istiyorum.Keyifle okuyun.
Lisans
Antalya
ANTALYA
26 reader point
Joined on April 2018
Kelimeler,yalnızlığını yaşamasına da bırakmadılar onu. Her yandan kuşatıp saldırdılar. Kullandığı Kelimeler de dönüp ezdi onu, soluksuz bıraktı. Sonra, yatağından fırladı birden Selim; bütün Kelimeleri ve yaşantılarını ezdi ayağının altında. Güneşe çıktı. Güneş, gözünü acıttı bir süre sonra, perdelerini kapayıp kelimelerin karanlığına döndü.
Sayfa 152 - Oğuz ATAY-TutunamayanlarKitabı okudu
Reklam
Selim Işık yalnızlığını Kelimelerle besledi.Kelimelerin anlamını bilmeden önce tanıdığı yalnızlığı Kelimelerin içine yetiştirdi. Eski yaşantılarının hastalığından yeni kalktığı sırada aldırışsız Kelimeler konuşurken, eski yaraların eski kelimelerinin göğsüne saplandığını duydu birden; sustu kaldı.
Sayfa 152 - Oğuz ATAY -TUTUNAMAYANLARKitabı okudu
bedel
Köyde bunlar olurken memleket de çok sancılı dönemden geçiyordu. Defalarca seçim yaşamışlar lakin istikrar görememişlerdi. Muhalefet ve iktidar sürekli kavga halindeydi.Radyodan ülkedeki gerginliği dinliyor,kendince yorum yapıp,taraf oluyorlardı. 27 mayıs sabahı radyodan Albay Alparslan Türkeş tarafından bildiri okunmuş,tanklar şehir sokaklarında yürümüş,darbe yapılmıştı. Ardından Yassıada günleri başlamıştı.Olaylar kaygı ve endişeyle takip ediliyordu. Takip edilen mahkemelerin sonucunda 15 kişi idam cezası almıştı. 16 Eylül 1961 de Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan idam edilmişti. İdamların durdurulması için Türkiye'ye yabancı devletler tarafından telkinde bulunuluyordu. Zira faydası olmadı. 17 Eylülde de Menderes idam edildi. Diğer idamlar ABD başkanı Kenedy ve 2.Elizabeth'in uğraşlarıyla müebbet hapse çevrilmişti. Bu sıkıntılar olurken halk korku içindeydi. Hemen hemen her evde radyo vardı artık. Ajansları dinlemek için kahveye gitmek gerekmiyordu. Sessizce dinlerler. Fısıltıyla yorum yaparlardı. 15 Kasım'da İsmet İnönü Başbakan olmuş,CHP-AP koalisyonu kurulmuştu. Tüm bunlar olurken Mahir Bey ailesini alıp Kasabaya taşınmaya karar verdi. O zamanlar köyden kente göçler artmıştı. İlk gidenler bir düzen kurar,sonra diğerlerini çağırırdı. Mahir'in de Mesut Ağabeyi taşınmıştı. Düzenini kurmuş,kardeşini de teşvik etmişti. Onlar da geçim sıkıntısından kurtulmak istiyordu. Elinde değerli ne varsa sattı. Çifti çubuğu,ineği,davarı sattı. Biraz da boçlandı. Hazırlıklarını tamamladılar.
Cinius Yayınları ,Bedel Asi Nehri Gibi

Reader Follow Recommendations

See All
Vuslat ve Ayrılık
Pişmanlık çok ağır bir yüktü. Belki bu histen zamanla kurtulurdu kim bilir? Ancak şimdi bu düşüncenin altında eziliyordu. Bir yandan da neden zalimlerin değil de mazlumların bedel ödeyip, hem eza hem cefa görüp hem de cezalandırıldığını bir türlü kabul edemiyor, içinden gelen isyan çığlıklarını zapt etmekte zorlanıyordu. Hayatı boyunca adaletli ve merhametli olmaya özen göstermiş, suçluya dahi anlayışlı olmaya çalışmıştı. Lakin bu olay tüm benliğini derinden sarsmıştı. Bu toprakların kadınlarının kaderi bu olmamalıydı. Kadınların kaderi erkeklerin iki dudakları ve kendilerine üstünlük telakki ettikleri uzuvları arasında şekillenmemeliydi. Bu yazgıyı nasıl değiştireceğine dair çok kafa yormuştu. Artık bu büsbütün hayat felsefesi ve amacı olacaktı....
Sayfa 172 - Cinius Yayınları ,Bedel Asi Nehri Gibi
Hediye
Efsaneye göre yörede bir canavar varmış. Genç kızlar bu canavara kurban edilirmiş. Sıra cengâverin sevdiği kıza geldiğinde, âşığın gönlü razı gelmemiş sevdiğini kurban etmeye. Sevdiğini uzaklaştırıp kendi beklemeye başlamış korkunç devi. Pusuya yatmış ve bir anda devin kalbine kılıcını saplamış sevdalı genç. Ejderha can havliyle yerlere serilmiş ve serildiği yerden sular fışkırmaya başlamış. Su öyle bir şiddetle akmış ki vadiler oluşturup kıvrılarak ulaşmış denize. Nehir bazı kısımlarında bu durumuna sebep olan kızlardan intikamını kıyamete kadar almak istercesine coşkun ve delicesine akar. Bazen de yorulur, durulur,sakinleşir. Bazı yerde iç karartacak kadar bulanıktır suyu, bazı yerde berrak. Aşağıdan yukarıya akar. Terstir, tersten akar. Bazen hayatları da ters yüz eder. HEDİYE Hikâyemizdeki yaşamlar da biraz düz biraz terstir. Hediye'nin hayatı da düzden akarken terse dönmüştür. Dramların biri bitip biri başlarken hayatının son demlerinde neden isyankâr bir insan olmadığına, kocasına ve kaderine neden başkaldıramadığına yanacak, pişman olacaktır. Bu hikâyenin anlaşılması coğrafyanın anlaşılmasına bağlıdır. Ama hikâyenin değişmesi coğrafyanın değil, insanların değişmesine bağlıdır.
Sayfa 8 - Cinius Yayınları ,Bedel Asi Nehri Gibi
Reklam
Reklam