Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Su Kasidesi
Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su (Ey göz! Gönlümdeki (içimdeki) ateşlere göz yaşımdan su saçma ki, bu kadar (çok) tutuşan ateşlere su fayda vermez.) Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su (Şu dönen gök kubbenin rengi su rengi midir; yoksa
"Her ne denlû cürmüne hadd ü nihayet yoğ'ise Avniya kat' eyleme sen avn-i Rahmân'dan ümid" [Kendine hitapla: Her ne kadar günâhın çok ise de ey Avni; rahmet-i ilâhî senin günahlarından büyüktür. Sakın ola ki Allahü Teâlâ'nın rahmetinden ümidini kesmeyesin, zira bu en büyük suç olur!]
Sayfa 42 - Avni (Sultan Fatih)Kitabı okudu
Reklam
Zeyd b. Amr'ın vefatı Allah Resûlü'nün (sav) peygamberliğinden takribi beş yıl önceye denk gelir. Kendisinin o dönemlerde son Peygamber ile ilgili bir hatırası daha vardır. Amr b. Rebia (ra), Zeyd'in yakın arkadaşıdır ve Zeyd b. Amr son Nebi'yi aradığı dönemlerde ona bir vasiyet bırakır. "Ey Amr! Ola ki son Nebi'ye ben yetişemem de sen yetişirsen iman ettiğimi O'na (sav) söyle." Amr b. Rebia(ra), İslâm'la şereflendikten sonra Allah Resûlü'ne (sav) giderek Zeyd'in söylediklerini iletir. Efendimiz (sav) ise ona rahmet dileyerek onun İbrahimvari(as) bir hayat yaşadığını ve kalbindeki manayı bildiği için: "Zeyd kıyamette tek başına bir ümmet olacaktır!" diye onu müjdelemiştir.
Sayfa 20
Muaviye bin el-Hakem es-Sülemi anlatıyor: Ben ALLAH Resulü'ne: "Ey ALLAH'ın Resulü! Bizler yakın zamana kadar Cahiliye dönemindeydik. Gerçi ALLAH İslam'ı getirdi, ama hala bizden bazı adamlar uğursuzluğa inanıyorlar" dedim. Bunun üzerine Nebi: "O uğursuzluk onların kalplerinden gelen bir şeydir. O şeyler sakın ola ki
Sakın ola ki Kur’ân okumak gibi sâlih amelleri ve hayırlı fiilleri cezaya dönüştürmeyin. Bu düpedüz, Kur’ân’dan nefret ettirmektir.
Sayfa 31 - Yüzakı YayıncılıkKitabı okudu
Aşk ile gel imdi Allah diyelim Derd ile göz yaş ile âh idelim Ola kim rahmet kıla ol padişah Ol Kerîm ü ol Rahîm ü ol ilâh
Reklam
Demirdağlı
“Duyar mısın şu sessizliği?” Ayaklarının altında ezilen karın sesine karışan Davud Usta’nın sesiydi. “Sessizlik duyulur mu ola ki? Ses yoksa neyi duyayım be adam.” “Onu derim ben de. Hiç ses yok, ayağımızla ezdiğimiz kardan başka. Bütün sesleri yutuyor gökten akan rahmet. Hele bak, her yer nasıl da ak, nasıl da aydınlık. Her kötülüğü, her çirkinliği nasıl da örter. Sesleri de pinhan eder.”
EdebiyatistKitabı okudu
Buyurur ki: Cömertlik nişanı üçtür: 1- Hilafsız vefa, 2- Sualsiz ata, 3- Minnetsiz şefkat. İşte bu üç, evliya nişanıdır: 1- Endişesi hep Allah ola, 2- İşleyeceği işi Allah için işleye, 3- Gönlünün arayış ve kararı yani dolanımı Hak'la ola. Hakkın kulları üzerine inayet nişanı odur ki amel kapısını aça, faidesiz söz kapısını kapaya. Amelsiz cennet istemek vebaldir. Allah emrine muti olmadan rahmet ummak cehildir. Maruf-i Kerhi
510 öğeden 331 ile 340 arasındakiler gösteriliyor.