yolcu

"Kuran-i Kerim in her bir ayeti, binbir tecelliye namzettir. Muhatap; camide mezarlıkta, çarşıda, mektepte, sarayda aynı ayeti birbirinden farkli anlar. Her okuyuşta her yüreğe ayrı bir mana dokunur; camide ubudiyete, mezarlıkta dirilişe, çarşıda dünyayı imara, mektepte okumaya, sarayda adalete çağırır "Kuran'i Kerim'in ayetleri açlık gününde sabra, mihrapta yönelise, minberde teslimiyete, Kosovada şehadete, Mohoc'ta tevekküle, cenazede vuslata, zaferde tevazuya mektepte ilme çağırır ayetler...
Reklam
Allahin herseyi gördüğüne inanan bir çocuğu yalandan, yanlıştan uzak tutmak için her sokağa bir polis dikme mecburiyetiniz yoktur. Devletler yüzlerce bekçiyle koruyamadığı şehirleri, imanı telkin ederek muhafaza edebilirler.
"Bu noktalara nasil gelindi ve kim bilir hangi noktalara doğru pervasızca gidiliyor? "
Sayfa 268Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Günahların her biri, bizi ötelere gitmekten alıkoyan bir zincirin halkası değil mi? Zincirleri kırmanın vakti değil mi? Dünya zindanından firar hak değil mi?
Müslümanlar namazdan çıkarken once sağa sonra sola selam verirler.Çünkü Kıyamet günü çocuklar babadan, babalar çocuklardan, bir mahallenin fakirleri zenginlerden, zenginler de fakirlerden sorulacak. Namazda zengin sağa selam vererek, yanindaki Müslümana, "Kederden uzak bir hayatınız olsun. Ne yapacağım, diye düşünme! Ben senin kardeşinim. Ne derdin varsa bana açabilirsin". der, demelidir de. Çünkü o mahallenin açları, açıkta olanlari ondan sorulacak. "Kim var bu mahallede kimin yardımına koşmam gerekir?" diye sormalı.
Sayfa 187Kitabı okudu
Reklam
Ordular sokakları, camiler ise yürekleri işgalden korur.
Sayfa 185Kitabı okudu
Ekranlar, sokaklar ve kapitalizmanin dev mabetleri avm'ler sızlanan ve tatmin olmayan insanların enkaziyla dolu... Yeşil receteli bir hayata mahkum edilen insanlık ya hiç namaz kılmıyor ya da Allahin emrettiği değil, ataların sonraki kuşaklara devrettiği namazı kılıyor.
Sayfa 140Kitabı okudu
Allah meyveleri de çiçekler gibi çeşit çeşit yaratıyordu.Oysa o meyvelerin ağaçları, çamurlu bir su, güneş ışığı ve esen rüzgarlardan başka bir şey yemiyorlardi... Allah, ağaçları boyle besliyor ama dallarında insanlar için tatlı meyveler yaratıyordu.
Sayfa 124Kitabı okudu
"Yaratilanlardan uzak kalmak, bizi Yaratandan uzaklaştırmaktadır." Richard low
Sayfa 117Kitabı okudu
Ömrün senden iki sey alir, birini geri verir diğerini geri vermez. Sana geri verdiği namazın,geri vermediği de zamanındır.
Sayfa 186 - nesilKitabı okudu
Reklam
Ey yolcu, bu yolculuktan once Allah'tan gayri her sey kalbine hükmediyordu. Bir zulmetin içinden nura çıktın, şimdi bu nuru devamlı aydın tutabilmek için, Allah'tan gayrı her seyi kalbinden söküp atma zamandır.
Sayfa 199 - nesilKitabı okudu
Ahireti feda edenler, dünya ya veda edemeyenlerdir.
Sayfa 98 - nesilKitabı okudu
Soljenitsin, komünist sisteme direnmiş, Gulag Takım Adalarını yazmis önemli bir yazar. Diyor ki , "insan, ele geçirerek değil, ele geçirmeyi reddederek kamil insan olur" Bu sözüyle bizim tasavvufi prensipleri özetlemiş oluyor. Modern medeniyet bize tam tersi bir yanılsama sunuyor oysa: "Al, ele gecir, sahip ol " Zaman ve modern medeniyet arasindaki ilişkiyi anlamak bakımından önemli bir örnek alışveriş merkezleri. Oralarda zamanı hissedemezsiniz, saat yoktur, neon isiklari vardir her bir tarafta.
Sayfa 263Kitabı okudu
Herşeyin, tüm imkanların bir istiap haddi vardir. Zaman da bir imkan olduğu için onunda bir istiap haddi vardir ve onu sakince kullandığımızda bize dost olur. Onu sıkıştırmaya çalışırsak psikolojik olarak biz sıkışırız, zaman sıkışmaz ve ona dair dostluk imkanını da kaybetmiş oluruz .
Sayfa 161Kitabı okudu
Hazan mevsimi , hüzün mevsimi. Hazan yahut sonbahar size neler çağrıştırıyor , iç dünyanızda ne tür akisler uyandırıyor? Yeşil, once hafifçe kurumaya başlıyor, sarariyor, bazıları kızarıyor. Sari ve kızıl bir pitoresk görüyorsunuz tabiatta. Kuşların sesleri yavaş yavaş kısılıyor. Gökyüzü bulutlu, zaman zaman yağmurlu, gözyaşları var ve size hattın sonunun olduğunu hatırlatıyor. Ilkbahar ve yaz cıvıl cıvıl neşe, hayat enerji, güç demekse son bahar, hayatın sonu olduğunu hatırlatıyor. Hep bir analoji var sanki. Hayatın bir sonu var ama sonra yeniden bir yeşerme olacak, yani mutlak bir bitiş değil.
Sayfa 184Kitabı okudu
Reklam
Ah kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.. Gülten Akin
Sayfa 170Kitabı okudu
Dünyayı değiştirmek istiyorsan davranışlarını değiştir, dünyanı değiştirmek istiyorsan kelimelerini...
Sayfa 94 - profil 6.baskiKitabı okudu
Gözüm,aklim,fikrim var deme hepsini öldür Sana çöl gibi gelen O göl diyorsa göldür!
Sayfa 82 - 6.baski profil kitapKitabı okudu
Mütemadiyen ariyoruz; huzuru,rahatı,mutluluğu,başarıyı,parayi daha bilmem neyi ve neleri... Aradığınız seyler bizimle beraber büyüyor,renkten renge giriyor, adi sani baskalasiyor, onları aradığımız yerler değişiyor ama içimizdeki arayış hevesi yok mu, o hep çocuk kaliyor, arıyoruz. Annemizin sinesinde, babamızın ellerinde ,sevgilinin omuzlarında, çocuklarımızın istikbalinde, koltukların heybetinde, cüzdanların cesametinde , şanal dünyanın oyununda, yalan dünyanın koynunda hep birşeyler arıyoruz.
Kendisini yaratani tam olarak tanımayan insan bu boşluğu yanlış bilgilerle doldurarak zihninde O'nun hakkinda kendisini tehlikeye sürükleyecek değişik hayaller oluşturur. Bu da insani yanlış inanca bağlı olarak şirke ( eş kosma) ve bidata (değişik yargı ve ilkeler)sürükleyebilir.
Sayfa 157Kitabı okudu
Insanın görevi Rabbimizin rahmetini,ilmini hikmetini ve azametini idrak edip bütün bu hakikatlerin sahibi olan Allaha iman etmek ve ona iyi bir kul olmaktır.
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
Asıl âmâ, bu dünyada gözünü kaybeden değil,asıl âmâ bu dünyada hakikatlere kör baka baka ,ayetleri görmeye görmeye, kıyamet günü Allahin cenab-i bakemalinden mahrum kalandır. (Rabbim muhafaza eylesin amin.)
Sayfa 271Kitabı okudu