"Kişi kendisinden ayrılmayı, çekilip alınmayı isteyeceği eşiği aşmayagörsün, sığınacağı burç kalmaz hayatında. Aklımı ve ruhumu başkalarına teslim edecek raddeye dayanmak korkularımın başında gelir; elverişli, kırılgan bir bünyem olduğunu düşündüğümden değil, zaman zaman eşiğe yaklaşma olasılığını besleyen iç kalkışımlarım yüzünden, dengeyi yitirmek, sallanışımı denetleyememek kaygısı benliğimi kaplar, her korkak gibi başımı sokacak yer ararım. Yazı benim sığınağım cümlesini benimsemeyecek, abartılı bulacak, uğraşımı böyle tanımlamayı yakışıksız sayacak olanlara bir sözüm yok, nasıl olsun; genellemeye gitmiyorum, yazma ediminin özünü burada gördüğümü söylemiyorum, kırk yıllık masa yaşantımı benim algılayış biçimim bu, hem yanılıyor olsam ne değişir: Hepimizde yanlışlarla doğruların bir ortalaması kazılı." ENİS BATUR
Hepimizde yanlışlarla doğruların bir ortalaması kazılı.
Reklam
Nereye kadar? Her kitap biraz "Kum Kitabı"dır, sonsuza çağrılar taşır bünyesinde. Sınırlarımızı yoklar, başka sınırlara yöneliriz sonra. Hiçbir kitap ömrümüzü onunla geçirmeye zorlamaz, kutsal sayılagelmiş olanlar bile. "Bir kitap okudum, hayatım değişti" cümlesinin varsa, olabilecekse 'doğruluğu, o kitabın bizi bambaşka kitaplara yönlendirmiş, yönlendirecek bir özellik taşımasından kaynaklanır. Bir sonrakine.
Sayfa 271Kitabı okudu
"Ağrıyla düşünmeyi öğren" Blanchot
Sayfa 260Kitabı okudu
Günlük yaşamı kronik bir boğulma haline mıhlanmış kişi, bir noktada fiilen boğulmayı yeğler, kurtuluşu ceplerini çakıl taşlarıyla doldurmakta bulur. Boğulmaktan son anda, rastlantısal olarak kurtulanların yazdıkları, hiçbir vakit boğulanların kırılmaz suskunluklarıyla birtutulamaz.
Sayfa 260Kitabı okudu
"Ağır anıların işgaline karşı kendimizi savunmamızın en iyi yolu, anıların anımsanmasını engellemek, sınır boyunca sağlığımızı koruyacak bir engel oluşturmaktır. Bir anının anımsanmasını engellemek, bir kez anımsandıktan sonra ondan kurtulmaktan daha kolaydır"
Sayfa 249Kitabı okudu
Reklam
İnsan, ne olursa olsun, hafifletici sebeplerin zavallı kuklası.
Sayfa 249Kitabı okudu
Her anlaşılmaz'ın, özünde 'anlaşılır' bir yakası vardır, olur.
Sayfa 248Kitabı okudu
Anahtar sayısı artıyor elimizde, gel gelelim karşımıza başka kilitler çıkmasını önlemeye yetmiyor. verilen uğraştan elde ettiklerimiz.
Sayfa 248Kitabı okudu
Kişi, öğrendiklerini yaşadıklarıyla tokuşturmayı, çarpıştırmayı denemeye yatkın: Farklı rakımlarda farklı ölçümler gerçekleştirmenin yolu bu süreçten geçiyor.
Sayfa 248Kitabı okudu
Reklam
Büyük garlar, yolcuyu karşılarken ve uğurlarken, cüsseleriyle ve trafikleriyle oranlı bir ses kütlesini yükler bünyesine; bir de her yolcunun kendi ruhsal yükü olur ama, onu dışarıdan seçemez, vagon penceresinin camına yansıyan gergin yüz hatlarından okuyamaz başkaları - bir tünele girildiğinde aynaya dönüşür pencere camı, yolcu âşınası olduğu bir alfabenin harflerinin üzerinde hızla hareket ettiği bir karatahtada tebeşirin ulaşmaya çalıştığı anlamı bir ucundan yakalayacağını sanır, o an sıvışır gider firarî cümleler, kelimeler.
Sayfa 245Kitabı okudu
O sözde birikenler gün gelir bütün hayatların özetine dönüşebilir de
Sayfa 245Kitabı okudu
Vakit sandığınızdan geç (bir güneş saatının alınlığından)
Sayfa 243Kitabı okudu
Bir kendini koyverme güdüsü mü işliyor içlerinde? Yoksa, tam tersine, kurtulmak için çırpınmaları mı ayaklarının dibinde bekleyen bataklığa iyiden iyiye saplanmalarını getiriyor?
Sayfa 213Kitabı okudu
Çok durumda yapılageldiği gibi "insanlar ikiye ayrılır" diyebilir miyiz bilmem; bildiğim, bu kesin ayrım çizgisine aklımın yattığı: Yaşarken, çizginin iki tarafına düşmüş insanlar tanıdım, ezici çoğunluk çizginin üstünde bir güzergah kurmaya yazgılıydı. "
Sayfa 213Kitabı okudu
129 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.