Nice peygamber, arkasında Allah'a râm olmuş birçok insanla birlikte (O'nun yolunda) savaşmak zorunda kaldı. Onlar, Allah yolunda çektikleri sıkıntılardan dolayı ne korkuya kapıldılar ne zayıf düştüler ve ne de kendilerini (düşman önünde) küçük düşürdüler.
Sayfa 225Kitabı okudu
Empodekles'in Sevgi ve Nefret yanında Benzer Benzeri Çeker ilkesi
Empedokles bu yasayı çok farklı olayları açıklamak için kullan- maktadır. Örneğin, bitkilerin ortaya çıkışı veya insan türünün doğuşu- nu açıklamak mı sözkonusudur, Empedokles bu ilkeyi yardıma çağırır: Dünya yüzeyinin altında ateş bulunmaktadır. Bu ateş, dünyanın dışın- da, gökte bulunan ateşle birleşrnek ister ve bunun için dünyanın yüze- yine kadar gelir. Dünya yüzeyinde bitkileri ve su ve topraktan oluşan insan biçimlerini meydana getirir (DK. B 62). Canlıların solunumunu açıklamak mı sözkonusudur, Empedokles bu kez vücut içinde bulunan ateşi yardıma çağırır: Bu ateş aynı eğilime uyarak vücut yüzeyine gelir ve kendisini çevreleyen havayı kovarak solunumu meydana getirir. Empedokles aynı ilkeye dayanarak canlı varlıkların içlerinde yaşadıkları yerlerini de açıklar: Hava bakımından zengin hayvanlar, yani kuşlar havada yaşarlar. Vücutlarında su unsurunun ağır bastığı hayvanlar, yani balıklar, denizde yaşarlar. Karada yaşadıklarına göre insanlar vücutlarında toprak unsurunu en fazla miktarda bulunduran hayvanlar olmalıdırlar. Görme olayını açıklamak üzere Empedokles'in geliştirdiği ku- ram ise şudur: Göz, ateş ve sudan yapılmıştır. Gözdeki ateş ateşi, su su- yu görür. İlginç olan Empedokles'in cinsiyet farklılığına dayanan çeki- mi, yani kadın ve erkek arasındaki çekimi hemen hemen tamamen ih- mal etmiş olmasıdır.
Sayfa 275Kitabı okudu
Reklam
1898 yılında patlak veren savaş ülkede ulusal birliği yeniden pekiş­tirmiş ve İç Savaş'ın açtığı yaraların kapanmasına katkıda bulunmuştur. Bu yeniden sağlanan birlik ve bütünlük, o dönemde kontrespiyonaj fa­aliyetlerine girişen Gizli Servisin yaygın şekilde destek görmesini sağla­mıştır. Savaşın başlamasının ardından, İspanya'nın Deniz Ataşesi Ram on de Carranza Montreal'e kaçarak orada bir casus şebekesi kurmuştu. Bu şebekenin amaçları arasında, ABD'nin doğu kıyıları boyunca, örneğin fi­nansal açıdan önem taşıyan Philadelphia civarında seyreden Amerikan hedeflerinin tespit edilerek, İspanyol zırhlı kruvazörleri tarafından batı­rılmalarının sağlanması da bulunuyordu. O sıralarda John E. Wilkie'nin yönetimi altında faaliyet gösteren Gizli servis, bu konuyu araştırmakta idi.7 Mayıs 1898 günü gizli ajanlar, George Downing adlı şahsı, ABD Donanmasının hareketleri hakkında bilgi veren bir mektubu postalamak üzere iken yakaladılar. Downing, Carranza tarafından, "en iyi iki casusun­ dan biri" olarak nitelendirilen bir şahıstı. Tutuklandıktan kırk sekiz saat sonra Downing hücresinde ölü bulundu. Carranza, Downing'in intihar etmiş olabileceğini kabul etmekle birlikte, "belki de Onu Amerikalıların öldürdüğünü" belirtmişti.
Sayfa 18 - Kronik Kitap 1. BaskıKitabı yarım bıraktı
“Nefsin seni râm etmeye, sen nefsini râm et” [Nefsin sana boyun eğdirmesin, sen nefsine boyun eğdir.] Ziya Paşa
Güçtür hatırlamak sana râm olduğum demi . Tarihi sende başladı âlemde ömrümün
Faruk Nafiz Çamlıbel
Faruk Nafiz Çamlıbel
Öyle ki ıstırabın yol kestiği bir dünyada ram olacağımız bir yer, tutunacağımız bir dal varsa o da güzelliktir.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.