Acıyla savaşma, işin sırrı budur, diyor büyükbabam. Acı sana bir şeyler anlatmaya çalışır, onu kucakla, seninle konuşmasına izin ver. Acı sana şöyle der: Merhaba, senden pek farklı değilim; ben hem gölgeye hem de sana aidim.
Ağlamak işleri nasıl daha iyi yapmazsa gülmek de daha kötü yapmayacaktı. Bu, umursamadığınız ya da unuttuğunuz anlamına gelmezdi. Sadece insan olduğunuzu gösterirdi.
Güldü. “Hoşuna mı gitti? Ne fena,” dedi cilveli bir gülümsemeyle. “Fazlasıyla göze batacağım.” Sonra yüzünden acı dolu bir ifade geçti; sanki güldüğü, başımıza gelen ve gelecek her şeyi düşününce bir anlığına olsun eğlendiği için kendini suçlu hissediyordu ve yeniden paravanın arkasında gözden kayboldu.
Aynısını ben de hissediyordum: Başımızdan geçen ve zihnimde sonsuz, dehşet verici bir döngü gibi kendini tekrarlayan korkunç olayların ağırlığı ve endişe. Yine de ona kendisini her saniye kötü hissedemeyeceğini söylemek istiyordum. Ağlamak işleri nasıl daha iyi yapmazsa gülmek de daha kötü yapmayacaktı. Bu, umursamadığınız ya da unuttuğunuz anlamına gelmezdi. Sadece insan olduğunuzu gösterirdi. Ama bunu da nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum.
Eğer istasyona girip dumanlar tüttürerek duran sekiz otuz trenini izleyen biri varsa gözüne sıradışı hiçbir şey çarpmamış olmalıydı: Ne trenin sürgülerini çekip kapılarını açan kondüktör ve taşımacılarda; ne trenden inip kalabalığa karışan, bazıları askeri giysiler içindeki kadın ve erkeklerde; ne de birinci sınıf vagonundan inen ve kendilerini
Ne garip, diye düşündüm. Öncekilerden hiç de farklı olmayan bir akşamüstü, insan kendini bir anda gökyüzünden üzerine alev yağdırabilecek düşmanlara ait ölüm makinelerinin gölgesinde bulabiliyordu.
ama hassas tabiatları gereği şunu da unutma: Eğer masalları yüksek sesle okuyacaksan (ki bunu tüm kalbimle öneririm) dinleyicilerinin tuhaf olduğundan emin ol.
ilk iki kitap gibi Ruhlar Kütüphanesi de okuru kendine çekiyor aksiyon gerilim hiç azalmıyor. Mekanları hayal etmek için bir çaba sarf etmeden zaten oradaymışım gibi gözlerimin önüne seriliyor her şey.Tuhaf çocukların her biri arkadaşım gibi çünkü okurken oraya ait hissediyorsunuz.Hafiften sıkıldığım yerler oldu ama o benim sabırsızlığımdan kaynaklı :) Serinin bu kitabı asla hayal kırıklığına uğratmayacak bir maceraya eşlik ediyoruz. Diğer kitapları okumak için sabırsızlanıyorumm