Firdevs Ç
@raskolnikovunsapkasi
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Hemşirelik
18 January
19 librarian point
367 reader point
Joined on November 2018
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Sabitlenmiş gönderi
ne gördün bütün kapıların birer birer kapandığı bu dünyada? hangi kusurunu düzeltmene fırsat verdiler? son durağa gelmeden yolculuğun bitmek üzere olduğunu haber verdiler mi sana? birdenbire: "buraya kadar!" dediler. oysa, bilseydin nasıl dikkatle bakardın istasyonlara; pencereden görünen hiçbir ağacı, hiçbir gökyüzü parçasını kaçırmazdın. bütün sularda gölgeni seyrederdin. üstelik, daha önce haber vermiştik, derler onlar. her şeyin bir sonu olduğunu genel olarak belirtmiştik.
Sayfa 321Kitabı okudu
“Ay ışığı gecede güzeldir; aşk gibi, su gibi karanlığa gizler ve büyüler katarak büyütür insanı.”
Reader Follow Recommendations
“Doğrunun bile kurtaramadığı bir kaba gerçekliği yaşıyoruz nicedir. Haklılık güçlülüğün değil, yenilginin koşulu oldu. Söz, bulanık bir rüzgârla penceremizde savrulan güz yaprakları kadar kederli ve geçerli. İçtenlikse, bir yitik zaman hüznüyle hoyratlığa süs bir antika artık, mezat salonlarında görücüye çıkmış. Olsa olsa bir anıdır güzellik, herkesin bir vakit kirpiklerinde bir rüzgârla yaşadığını sandığı...”
Onca acıdan sonra anladı ki, ölüm de yıkım da umut da umutsuzluk da aşk varsa güzeldi, kolaydı, katlanılırdı.
Kimsenin yağmuru seyretmediği bir dünyada, yıldızları sevmenin yalnızlığı ile her gün biraz daha geri çekildim. Üstüme örttüğüm yorgan, yüreğimdeki serçenin küçücük ürkek kanatlarıydı..
Sevmek insanın en büyük acısıdır
Sevmek, yaşamın bizi sürüklediği
uçurumun kıyısında tutunduğumuz o incecik gelincik sapı, ölümle dirim
arasındaki baş dönmesidir.
Şiir uzaklıktır. Özgürlük suçtur. Bunun yol açacağı sonuçlar mı?
Yaşadığımız ülke çok açık bir yanıt değil mi?
Mutlu sözler değil bunlar, bilirsin. Şiirle susarsın...
“Şiir ayıklanmış yaşantıdır”
Firdevs Ç tekrar paylaştı.
Genç kuşaklara devrim deyince akıllarına Lenin, Mao, Guevara, belki Yaser Arafat geliyor da, Atatürk gelmiyor. Devrim tarihi daha yarım yüzyılı doldurmadan ve daha onun başlangıcında tanımlanmış amaçlarına ulaşmadan başka ufuklardan medet uman bu devrimciler niçin ortaya çıkıyor? Kurtuluş Savaşı'nı iyice öğrenmeden Çin devrimini öğrenmek nasıl bir düşünce düzeyinin ürünüdür? Ve Kurtuluş Savaşı'nda çarpışıp Gazi'yi hayranlıkla bağrına basmış adamın oğlu nasıl Atatürk düşmanı oluyor?
“Bir gönül kırgınlığının acısını dindirecek bir yolculuk yapılmadı henüz.”
“Yalnızlık... Seni bir gün biz seçeceğiz. O zaman güzel olacaksın.”
“Yaptıklarından değil, yapamadıklarından pişmanlık duymalı insan.”