Tam olarak bir başucu kitabı.
Cennet ve cehennem bize ne kadar uzak gibi gelse de belki yarın belki yarından da yakın.
Çünkü Rabbimiz bize dönüp 'ne kadar kaldınız dünyada' diye sorduğunda bir saat veya bir gün diyeceğiz.
Takip ettiğimiz büyük bilim insanları(!) ve ideolojilerinin peşinden koyun gibi gitmektense İbrahim(aleyhisselatu
Abdullah b. Ömer Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: Her kim amellerini insanlara duyurursa Allah'ta onun ayıplarını insanlara duyurur ve hakir kılıp küçültür.
“Mehdî’nin doğumu Medine’de olacak tır. O Rasulullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in Ehl-i Beyt’indendir. (Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aley hi ve Sellem) onun hakkında şöyle buyurmuştur):
Adı benim adım, babasının adı babamın adıdır. Hicret yeri Beyt-i Mukaddes’dir. Sık sakaUıdır, gözleri sürmelidir, parlak dişlidir, yüzünde bir ben vardır. Alnı açıktır, burnu ince ve uzun olup, ortası hafif çıkıntılıdır. Omuzunda Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) peygemberlik mührü gibi alâmet vardır.
O, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in tüylü yünden mâmul, siyah ve dört köşeli sancağıyla çıkacaktır. O sancakta bir köşe vardır ki, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) İn vefatından beri neşredilmemiştir, Mehdi çıkıncaya kadar da açılmayacaktır.
Allâh-u Te^âlâ ona üç bin melekle yar dım edecektir ki onlar kendilerine karşı ge lenlerin yüzlerine ve arkalarına vuracaklar dır. Allah onu otuzla kırk arası bir yaşta gönderecektir.
Ravi der ki:
“Gamidîli bir kadın gelip:
−Ya Rasulallah! Ben zina yaptım! beni temizle dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onu geri çevirdi. Ertesi gün olunca:
−Ya Rasulallah! Beni neden geri çeviriyorsun? Her halde sen Maiz’i geri çevirdiğin gibi beni de geri çevireceksin. Vallahi ben kesin hamileyim! dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−Eğer değilse çocuğu doğurana kadar git!”
Kadın çocuğu doğurunca, çocuğu bir bezin içerisinde, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e getirdi ve:
−İşte çocuğu doğurdum, dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
−“Git onu sütten kesene kadar onu emzir!”
Kadın çocuğu sütten kestiğinde elinde bir ekmek parçası olduğu halde onu, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e getirdi ve:
−Ey Allah’ın Nebisi! İşte bu çocuğu sütten kestim, o ekmek yer de oldu, dedi. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) çocuğu Müslümanlardan bir adama verdi. Sonra kadının recm edilmesini emretti de kadın için göğsüne kadar bir çukur kazıldı. İnsanlara emretti de, onlar da kadını recm ettiler.
Ebü Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem:
"Müflis kimdir, biliyor musunuz?" diye sordu. Ashab:
- Bizim aramızda müflis, parası ve malı olmayan kimsedir, dediler. Rasülullah sallallahu aleyhi ve sellem:
"Şüphesiz ki ümmetimin müflisi, kıyamet günü namaz, oruç ve zekat sevabıyla gelip, fakat şuna sövüp, buna zina isnad ve iftirası yapıp, şunun malını yiyip, bunun kanını döküp, şunu dövüp, bu sebeple iyiliklerinin sevabı şuna buna verilen ve üzerindeki kul hakları bitmeden sevapları biterse, hak sahiplerinin günahları kendisine yükletilip sonra da cehenneme atılan kimsedir" buyurdular.
(Müslim, Birr 59. Ayrıca bk. Tirmizî, Kıyamet 2)
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve sellem)'in şöyle buyurmuştur: "Kim insanların kendisi için kıyama durmalarına sevinirse Cehennem'de oturacağı yeri hazırlasın."
Tirmizi 2755
Hizb-ut Tahrir Râşidî Hilafet Devleti'ni İkame Etmek İçin Neden Silahlı Mücadeleyi Bir Yol/Metot Olarak Benimsemiyor?
Hizb-ut Tahrir; İslâmi Devleti'nin kurulma metodunu ve delillerini Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in İslâmi Devleti'n kurulmasına ilişkin Mekke-i Mükerreme'deki siretinden ve açıkladığı nasslardan
Avf b. Malik hadisinde Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Denildi ki ey Allah'ın Rasulü onlara karşı silahla sa-vaşmayalım mı? Dedi ki: Aranızda namazı ikame ettikleri sürece hayır."[Müslim, İmare]
Hadiste geçen "namazı ikame" etmek sözü ile İslâm'a ait tüm hükümleri uygulamak
Müslim'in Nafi'den, onun da İbni Ömer'den rivayet ettiği bir hadiste Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:
"Hoşuna gitsin gitmesin, masiyetle emrolunmadığı müddetçe Müslüman'a dinleyip itaat etmek düşer. Masiyetle emredilirse ne dinlenir ne de itaat edilir."
Şeriat tek bir şart dışında münker üzerindeki devlet başkanına karşı maddi güce başvurarak karşısına silahla dikilip savaşmayı yasaklamıştır. Şayet yönetici açıkça küfrünü açıklar yani küfür hükümleriyle ülkeyi yönetmeye kalkışır ya da ülkede küfrün yayılması karşısında susarsa küfür hükümlerini uygulamaktan vazgeçirmek ve İslâm hükümlerini uygulatmak için karşısına silahla dikilerek yönetici ile savaşmak Müslümanlara vaciptir.