Hani tuttuğunuz bardak birden elinizden kayar da yere düşüp kırılışını izlersiniz çaresizce. Ya da yolda yürürken hani ayağınız boşa basar da yüzüstü kapaklanırsınız ya yere. İşte öyle bir hisse kapılmıştım duyduğum ilk an. Ne ağlayıp hıçkırabilmiştim, ne de bir tepki vermiştim. Ama göğsümün tam ortasında oturan o ağrı, nefesimi kesmişti.