Tahsilsiz insan yontulmamış, işlenmemiş bir taşa ben­zer. Taşlar ise çeşit çeşittir. Çakıl da taştır, pırlanta da! Bir pırlanta taş, kumlar ve adi taşlar arasında bulunduğu halde yine pırlantadır. Ancak onun meydana çıkıp ışık vermesi, baş, göğüs, bilek, parmak gibi yerlerde yer edinmesi o adi taşlardan soyulup düzeltilmesine ve tıraş edilmesine bağ­lıdır; öğrenim işte o pırlantayı söylediğimiz hale getirmek üzere kullanılan alet edevata benzetilebilir.
Reklam
"Bir sanaatkârı güzel görmek isterseniz onu sanatı başında görünüz! Bir ressamın en güzel resmine sahip olmak isterseniz şövalyesi önünde, fırçası elinde olduğu ve işine daldığı anda fotoğrafını çekiniz."
Amasya Mukarreratı 21 Haziran 1919 akşamı imzalandı. Bu kararlar, Mustafa Kemal'in 4 gün kadar önce, Trakya'da Kolordu Kumandanı Cafer Tayyar Beye yazdığı bildirideki prensiplere uyuyordu. İmza sırasında konuşulan birkaç cümle ilgi çekicidir. Kararlar imza için Albay Refet Beye (General Refet Bele) uzatılırken Refet Bey sorar: - Kongrenin, icabında bir hükümet teşkil edeceği anlaşılıyor. Siz de böyle mi anlıyorsunuz? Ali Fuat Paşa cevap verir: - Evet, Kongrenin her şeyi tetkik ve müzakere ettikten sonra, milletin hürriyet ve istiklålini temin maksadıyla bir hükümet kurması da lâzım geliyorsa, ben de bunu yapabileceğini anlıyorum… Tarih, 21 Haziran 1919'dur. Istanbul'da, Şişli'deki evde en son, 26 Şubat 1919'da bir veda toplantısı yapan Mustafa Kemal'le Ali Fuat Paşa ve Rauf Bey, artık Anadolu'nun bir şehrinde müşterek kararlar almaktadırlar. Şişli'de aynı evin ziyaretçisi olan ve aynı meseleler üstünde bir an evvel karara varılmasını isteyen Kâzım Karabekir Paşa ile telgraf başında temas halindedirler. Şişli'deki evde "henüz müşterek bir görüşe varmamış bulunan" bu insanlar şimdi 6 maddelik bir hareket planı üstünde birleşmişlerdir.
Sayfa 42 - Remzi KitabeviKitabı okudu
İstanbul'dan beraberinde gelen III. Kolordu Kumandanı Albay Refet Beyi (General Refet Bele) Samsun'a (Canik Sancağına) mutasarrıf tayin eder. Sonra ve daha önce değindiğimiz gibi, 21 Mayıs'ta Erzurum'da XV. Kolordu Kumandanı Kâzım Karabekir Paşaya, 23 Mayıs'ta Ankara'da XX. Kolordu Kumandanı Ali Fuat Paşaya telgraflar çeker. İrtibat kurulmasını ister. Bölgelerin imkânlarına göre de Kars'tan İzmir'e kadar, memleket ahvali, hele Ege'deki işgal durumu hakkında bilgi rica eder. Telgraflarında şu cümle dikkati çekicidir: "Millet ve memlekete borçlu olduğumuz en son vicdan vazifemizi, yakından, beraber çalışarak en iyi başarmak mümkün olacağı kanaatiyle bu vazifeyi kabul ettim…"
Sayfa 31 - Remzi KitabeviKitabı okudu
Rauf Orbay, Refet ve diğerlerine göre Cumhuriyet yönetimi, demokratik bir düzenin genişlemesini değil, Mustafa Kemalin elinde daha da güçlü bir diktatörlüğün oluşması anlamına geliyordu.
Sayfa 153Kitabı okudu
Reklam
“Lakin o yaralı ve acıklı kalpte sizin sevginiz için de yer buldum. Refet senin kalbin o kadar küçük mü?”
Sayfa 119Kitabı okudu
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.