En zor rekabet nefsinle olandır en kolayı ise karşı tarafla…Kimsin, ne olmak istiyorsun? Basit bir fani mi yoksa yaratıcısını tanımaya çalışan insanı-kamil mi? Unutma yaratıcının senin yaptığın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur ama ruhun O’na muhtaçtır. Bırak muhtaç olsun. Muhtaç olsun ki, kula kulluk etmesin özgür olsun. Sadece O’dan istemeyi bilsin…
“Kimse kimseyi gerçekten görmez ama kendi egolarının kusurları yüzünden. Hepimiz böyle görüyoruz ... hayatta birbirimiz için. Kibir, korku, arzu, rekabet-- kendi egolarımızdaki bu tür çarpıtmalar-- bizimle olan görüşümüzü koşullandırır. Kendi egomuzdaki bu çarpıtmaları, başkalarının egolarındaki çarpıtmaları da eklersek, birbirimize baktığımız camın ne kadar bulutlu olması gerektiğini görebilirsiniz. Tüm yaşayan ilişkilerde böyledir. O kadar acemice seven iki insanın, o kadar katmanlarını yakıp, birbirlerinin çıplak kalplerini görecek kadar nadir bir durum olduğu zamanlar hariç. “ ― Tennessee Williams
Reklam
Asrın Tok'un savunduğu şeriat modelini kendisi hariç hiç kimse bilmiyor. Rothbardçıların fantezileri ile, şeriatı sentezleyip, kafasında yarattığı yarım yamalak, belirsiz ve çocuksu yönetim biçimini şeriat diye satmaya çalışıyor. Gönüllü işbirliği ya da Merkez Bankasının kaldırılması ya da yargılanacak kişilerin mahkemelerini özgürce seçebilmesi..vb gibi ancap argümanlar ile şeriatçı fikirleri beslediğini ve yeni bir şeriat anlayışı yarattığını sanıyor. Bunu yaparken şeriatın muhtevasını, emirlerini ve yöntemlerini görmezden geliyor. (Daha doğrusu bilmiyor) 1400 senelik islam geleneğini ve emirler silsilesini yok sayarak, eşek ile kediyi çiftleştirip yeni bir tür yaratmaya çalışıyor. Geçmişte bunu bazı sosyalist müslümanlar da denediler. Tutmadı; tutmaz da.. Şeriatçı-Ancap palavrasının "Pie in the sky" olması nedeni ile, şeriatçılar ciddiye almıyorlar. Zaten bu ergen fikirler toplum tarafından ciddiye alınsa, Asrın'ı ilk şeriatçılar infaz ederlerdi. İslamcılık rekabet, müzakere ve yenilik kabul etmez. Ya onların emrettiği gibi olursun ya da ölürsün. Neyse daha önce söylediğim gibi. O, ait olduğu yeni mahallesinde kalsın. O cenahtan reddiye yiyip sonra kendisini tekrar seküler - liberal/liberteryen olarak tanıtmasından korkuyorum. Umarım katı islamcı çizgide kalmaya devam eder.
HAFTALIK ÇALIŞMA SAATLERİ VE ÜLKELER Türkiye 43.7 saatle en çok çalışan ülkeler arasında… Ancak,bizde; -İşgücünün eğitim düzeyi, teknik donanımı, becerisi ve dolayısıyla verimliliği düşük -Ekonominin değer üretme kapasitesi, yenilikçiliği, rekabet gücü ve katma değer düzeyi düşük Çok çalışıyoruz, ama sanki boşa çalışıyoruz.
Gücün Manipülasyon Aracı!
Medyanın Gölgesinde Güç: Gerçekler Ne Kadar Görünür? Bu 1000Kitap çok değişti! Artık nasıl bir rekabet var? Gösteriş yeri mi oldu, TİNDER gibi mi kullanılıyor? Algı yönetimi, manipülasyon var. Siteler, bağlantılar paylaşılabiliyor, yönlendirilebiliyor. Satıcılar mı dersin, dolandırıcılar mı dersin? Duygu sömürüsüyle kandırmacalar mı dersin? Adam ya da kadın fark etmez, hayatında 1 kitap okumamış da 1000 kitap okumuş da, 1 inceleme bile yok. Nesin sen kardeşim? MESİH'misin? Bu nasıl bir ego ve kibir? Ahmakçası, böyle algılara inanan binlerce insanın arkasında olması!
Güzel yalanların bize faydası olmaz;
Ama Acı gerçekler ilaç olabilir. "Açık konuştuğum için bağışlayın. Güzel yalanların bize faydası olmaz; ama acı gerçekler ilaç olabilir. Batı çürümüş değil; güçlü, örgütlü ve eğitimli. Okulları bizimkilerden iyi, kentleri daha temiz. İnsan hakları düzeyi yüksek ve sosyal yardım konusunda daha örgütlü. Batılılar çoğunlukla sorumlu ve dakik kişiler. Bunlar, Batılılardan edindiğim tecrübelerim. Batılıların ilerlemelerinin karanlık yönünü de biliyorum ve bunun gözümden kaçmasına izin vermiyorum. Hakikat, Islam en iyisi! Ama biz en iyisi değiliz. Batı'dan nefret etmek yerine onunla rekabet etmeliyiz. Kur'an bunu emretmiyor mu: Hayırlı işlerde yarışın." Tarihe Tanıklığım, Aliya İzzetbegovic
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.