"İnsan gibi sevmeyi, sevdiğimi güzel güzel okşamayı öğrenememiştim. Sevdiğim insanın üstüne bir canavar yavrusu gibi atılır, kulaklarını ısırır, yüzünü tırmalar, tartaklaya tartaklaya şaşkına çevirirdim...."
"Yüzüne bakmamak ne ispat eder, sevmediğimi mi? Ne delilik!.... Bilâkis ben, bu çocuğu o kadar çok seviyorum ki...."
Reklam
Mektepte bize bir şiir öğretmişlerdi. İnsan yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, hep birinin gönlümüzden kopup ayrılması, bir ayrı sızı uyandırırmış. Bunu yazan şair ne kadar haklıymış!
Bütün olan, geçen şeylere rağmen, sen yine bir parça benimdin, ben bütün ruhumla senin...
Sayfa 480Kitabı okudu
Daha yirmi üç yaşıma girmedim; yüzümden, vücudumdan çocukluğun izleri silinmedi; halbuki gönlüm, baştan başa bütün sevdiklerimin ölüleriyle dolu.
Sayfa 469Kitabı okudu
ꁞMerhem kullanmamam yaralarım olmadığı anlamına gelmez.ꁞ
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.