Uzun zamandır okuduğum en iyi kitaplardan biriydi. Evrim hakkında nerdeyse hiçbir şeyin bilinmediği dönemlerde Jack London müthiş bir hikaye kurgulamış.
Halk'ın hoşuna gitmeyen olaylar karşısında sürekli carcarlayıp hiçbir zaman faaliyete geçmemesi günümüz homo sapieninin bile sürekli carcarlayıp faaliyete geçmemesine benziyor. Bir sorunu çözmek için farkında olmadan bir meclis kurup, kurdukları meclisin hiçbir iş yapmayıp amacından şaşması da günümüz hükümetlerinin meclislerine benziyor.
Kızılgöz karakterinin sürekli kadınlara şiddet ve uygulayıp taciz etmesine rağmen hiç kimse ona tepki göstermediği için bu faaliyetlerine devam etmesi yine günümüzde çok bir şeyin değişmediğini gösteriyor.
Kocadiş ve Sarkıkkulak'ın ağaç insanlarından bir yaşlıyı döverek öldürürken zevk alması, daha sonra da ateş insanlarının kendilerine aynı şeyi yapması empatinin önemini vurguluyor.
Ateşi keşfeden ve silah yapabilen insanların sırf lokasyon ve çıkar için yerli halkı katletmesi günümüzde orta doğuda, Çin'de, Amerika'da yapılan katliamları hatırlatıyor.
Evrimimizden bu yana insanlık o kadar gelişmesine rağmen aslında o kadar da gelişmediğimizi ve hala aynı ilkel dürtülerle yaşamımızı sürdürdüğümüzü gösteriyor.