7.cilt
1682. İbni Ömer radıyallâhu anhümâ'dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bu sûretleri (resim ve heykelleri) yapanlar, kıyamet günü, ‘bu yaptıklarınıza can verin, haydi!’ diye azâb edileceklerdir." Buhârî, Büyû' 40, Bedü'l-halk 7, Nikâh 76, Libâs 89, 92 95, Tevhîd 56; Müslim,
Sayfa 182Kitabı okudu
ZİHİN, YÜREK VE SURET
Şimdi kendimize dönelim ve kaplar olarak ne olduğumuzu düşünelim. Çok basit olduğumuzu düşünmeyin. Tıp doktorlarının bize, insan bedeninin çok ince ve karmaşık olduğunu söyleyeceklerine inanıyorum. İnsan, içinde içecek barındıran bir şişe gibi basit bir kap değildir. Aksine, insanın birçok parçası vardır. İşte bu nedenle, Tanrı'nın tasarı
Sayfa 43 - Akarsu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Her şeyin görüntüleştiği yerde mutlak anlamda sadece görelilik hatta nihilizm söz konusudur. Zaten göreliliğin olduğu yerde ise özgürlükten söz edilemez. Nihilizm hiçliğe, yokluğa ve anlamsızlığa tutsak olmaktır. En kötüsü de görüntüleşen insan bir görüntüye hapsedildiğinin farkında değildir. Yeni ışık, renk ve biçim anlayışının gerçekte bir perdeden ve parmaklıklardan farkı yoktur. Işığın alabildiğine yaygınlaşması görmek için değil perdelemek içindir. Belli renklerin baskınlığı diğer renkleri bertaraf etmek içindir. Belli biçimler tek tipliliğin göstergesidir. Modernite ile birlikte üretilen tek boyutlu insan tek boyutlu bir hayat yaşamaktadır. Işık artık bir görmenin ve göstermenin aracı değil, bir körlüğün, gözleri hatta gönülleri kamaştırmanın ve bir şeyleri örtmenin aracıdır. Renk, resim, çizgi, fotoğraf, video her şeyi kadraja, tuvale alıp özgürleştirirken gerçekte onu tutsak haline getiriyor.
Dursun ÇiçekKitabı okudu
İmge kaynağı ne olursa olsun bir temsil ve bir varoluş alanı oluşturmaktadır. Tamamen öznel bir yaklaşımla (resim) olsa, ya da tamamen nesnel bir alandan beslense de (fotoğraf) imgenin imgelediği şey ile yani hakikat ile bir farkı, bir ayrımı olduğu açıktır. İslam sanatı özellikle imgenin hakikati yansıtmadan uzaklaştığı, hatta hakikatin yerine geçtiği (putperest) bir anlayıştan uzaktır. Bu sebeple İslam düşüncesinde ve sanatında insan biçimselliği dışlanmıştır.14
"Recep Peker Hapı Yuttu", "Kazıklı Resmi Tazim" başlıklı yazılardan başka "Hakkınızı Helal Edin Dostlar" başlığıyla Markopaşa'nın birinci sayısında "Şakalar" köşesinde yazılanlar yeniden verilmiş. Bir başka yazı da "Nasıl Girer" başlığını taşıyor. Okuyalım. 1947 yılında yazıldığını düşünerek son
Resim-Fotoğraf farkı.
Resim, Kafka'nın hoşuna gitti. "Olağanüstü güzel bu resim.Gerçekle dolu." dedi birkaç kez. "Gerçeğe fotoğraf gibi bağlı mı demek istiyorsunuz?" "Neler kuruyorsunuz?Hiçbir şey fotoğraf kadar aldatıcı olamaz. Gerçek, ne de olsa, yürek işidir.Ancak sanatla elde edilebilir."
Sayfa 65 - iz yayıncılıkKitabı okudu