Felsefenin bölümleri bölüm 6
6– AHLÂK Felsefecilerin ahlâk ilmi sahasındaki bütün sözleri; nefsin sıfatlarını, ahlâkını açıklamak, bu sıfatların ve huyların çeşitlerini anlatmak, kötü olanların düzeltilmesi için icap eden tedbirleri almak ve mücadelede bulunmak şeklinde özetlenebilir. Bu bilgileri, tasavvuf ehlinin sözlerinden almışlardır. Tasavvuf ehli, kulluk vazifesini tam
Ebû Hüreyre radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Yâsîn sûresini, bir gün ve bir gecede Allah rızâsı için okuyan kimsenin günahları bağışlanır."
Dârimî, Fezâilü’l-Kur’ân 21, nr. 3458; İbnü’s-Sünnî, Amelü’l-yevm ve’l-leyle (Berenî), s. 627, nr. 674.
Reklam
Görmez misin ki, uykuda iken, rüyada bazı şeyleri görüyorsun. Bir takım hâlleri hayal ediyorsun. Onların hakikat olduğunu kabul ediyorsun. Uykuda iken, rüyada gördüklerin hakkında bir şüpheye düşmüyorsun. Fakat uyanınca, rüyada inandığın şeylerin hiçbirinin aslı olmadığını anlıyorsun. O halde, aklın ile anlayıp, inandığın bilgilerin, sadece içinde bulunduğun hâl sebebiyle sana doğru gibi gelmiş olmadığını nereden biliyorsun? Mümkündür ki, sende başka hâl meydana gelir de, rüyada gördüğünü uyanınca kabul etmediğin gibi, aklınla anladığın şeylerin de aslı olmayan bir takım hayaller olduğunun farkına varırsın. Yahut da, sana gelecek olan bu hâl, tasavvuf ehlinin hâli gibi olabilir. Zira, tasavvuf ehli, “Biz istigrak hâlinde [manevî hâllere dalınca], duyu organlarının tesirinden kurtulup, akıl ile anlaşılamayan hâlleri müşahede ederiz (görürüz),” demişlerdir. Belki bu hâl ölüm hâli de olabilir. Zira, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem”, (İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar) buyurdu. Kesin olarak bellidir ki, dünya hayatı, ahirete nispetle bir uyku gibidir. İnsan öldüğü zaman, dünyada göremediği bir takım şeyler ona zahir olur. O hâlde iken ona şöyle hitap edilir: (Bugünden gaflette idin. Şimdi senden perdeni açtık, artık bugün gözün keskindir.) (Kaf sûresi, 22. ayet-i kerîmesinin meali.)
Ebû Zer el-Gıfârî radıyallahu anhdan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Bir kimse sabah namazını kıldıktan sonra dizlerini büküp otursa ve dünya kelâmı etmeden önce on defa:Lâilahe illallahe illallahü vahdehû lê şerîke leh, lehül mülkü velehül hamdü, yuhyî ve yümît, vehüve alâ külli şey'in kadir" Allah'tan başka ilah yoktur, O tektir, ortağı yoktur; mülk O'nundur, hamd O'na mahsustur, diriltir ve öldürür, O her şeye kadirdir" dese, ona on sevap yazılır, on günahı silinir, derecesi on kat yükseltilir, o gün her kötülükten korunur, şeytanın ona zarar vermesi önlenir ve Allah'a ortak koşmaz ise o gün hiçbir günah ona erişemez."
Tirmizî, Daavât 63, nr. 3474.
Enes ibni Mâlik radıyallahu anhdan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:"Bir kimse sabah namazını cemâatle kılar, sonra da oturup güneş doğana kadar Allah'ı zikreder, ardından iki rekât namaz kılarsa, tam ve mükemmel bir hac ve umre yapmış gibi sevap kazanır." Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellemin tarif buyurduğu bu namaz,kuşluk vakti girince kılınan Duha, diğer adıyla İşrak namazıdır.
Tirmizî, Salât 412, nr. 586.
Ne zaman?
Mehrân oğlu Meymûn’dan rivâyet edilir: Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem bir adama va’z ve nasihat ediyordu. Şöyle buyurdu: Beş şeyden önce beş şeyi ganimet bil: 1 — İhtiyarlığından önce gençliğini, 2 — Hastalığından önce sıhhatini, 3 — Meşgalelerinden önce boş vakitlerini, 4 — Fakirlikten önce zenginliğini, 5 — ölümünden önce ömrünü.
Sayfa 32
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.