Fatih

Fatih
@ressentiment
Adónde está la libertad
11 okur puanı
Kasım 2022 tarihinde katıldı
Kapitalizmde “Yersiz- Yurtsuzlaşma” ve “Metalaşma” nasıl oluşuyor?
Enerjik olarak ve kararlı bir biçimde iktidar, mülk, şan ve başka değerler peşinde koşan biri arrivist (sonradan görme,ne oldum delisi) değildir. Kişi şayet mesleği ya da mevkisi gereği etkin bir biçimde öne çıkardığı ve temsil ettiği bir şeyin içkin değerine göre düşünüyorsa, ona arrivist demek doğru olmaz. Arrivistin özlemlerinin nihai amacı
Sayfa 40 - Alfa,2.basım
Reklam
...Beni geceleri kötü aydınlatılmış caddelerde bedenimin içinde tutsak, içimde hüzünlü düşünceler ve kafam karmakarışık bir şekilde adeta peşimden biri kovalıyormuşçasına dolaşmak zorunda kalmaktan kurtacak bir çıkış noktası yakalamış olduğumu umuyordum.
Sayfa 20
Yitip giden gençliğimize
Bu garip yabancılaşma duygusu nedeniyle herkesten daha çok eziyet çekenin ben olduğumu iddia ediyorum. Her ne kadar tipik bir yalnız kurt olarak yaşamayıp karşıma çıkan fırsatlardan yararlandıysam da bu duygu üniversitede okuduğum yıllar boyunca bana hep eşlik etti. Kurtulamadığım bu “yabancılaşma"yı okuma salonlarında seminerlerde ve kantinde oturan diğer "yabancılar"da da görüyor, tanıyordum. “Sonsuza dek sürecek bir hayat yaşıyoruz” duygusu içindeydik.Tarih alanında yaptığım lisansüstü çalışmamın sonlarına doğru üniversitede başlayan radikal hareketlerin bir sonucu olarak şunu anladım ki beni huzursuz eden şeylerin kökü tamamen benim dışındaydı ve hayatımı belirleyecek her hadise aslında benim etkinlik göstereceğim mekandan coğrafyadan çok uzaklarda cereyan edecekti; başka bir deyişle Oslo üniversitesi'nde okuyan herkesin bilincinde şu düşünce şekillenmişti: Bizler emperyalizmin çocuklarıyız okuma salonlarında sistemin kurbanlık kuzuları gibi, hatta hayatımızı sürdürmemizi sağlayan, bizlere bizden önceki hiçbir kuşağın yaşamadığı kadar ayrıcalıklı, geniş imkanlar veren insanların sebep olduğu kanlı ve dramatik olaylardan istifa eden bir kuşak olarak oturmaktayız. Bütün bunlar bana sağduyu kazandırmış ancak “yabancılaşma” duygumu güçlendirmişti ve artık kendimi daha önceleri, yani Vietnam Savaşı öncesinde hissetmediğim kadar yararsız hissediyordum
Sayfa 18

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yitip giden gençliğimize
... Şimdi bu kuşak, öğrenci kampüslerindeki gettolarda, daracık odalarda, ortak kullanılan büyükçe mutfaklarda, Studentersamfundet gibi öğrenci birliklerindeki siyasal platformlarda, sinemalarda, okuma salonlarında, seminerlerde, öğrenci odalarında verilen ve sınırlı sayıda davetlisi olan çılgın partilerde ya da gecenin çok geç saatlerinde birilerinin apartman dairesine gizlice konuk olmak suretiyle ”yabancılaşma” duygusu geliştirip kendine eziyet ediyordu.
Sayfa 18
Tanrı'yı Nasıl Algılıyoruz?
Bir kavramın kaplamı ile içlemi arasındaki mantıksal karşıtlık doktrini ve birinin arttıkça diğerinin azalması bilinirdir.Kaplamı en geniş ve aynı zamanda içlemi en dar olan kavram,var olan her şeyi kapsayan ve varlığından başka niteliği olmayan varlık ya da nesne kavramıdır;içlemi en geniş ve kaplamı en dar olan kavram ise yalnızca kendine uygulanabilir olan ve var olan tüm nitelikleri idrak eden kavramdır.Söz yoluyla aktarılan mantıksal Tanrı,yani inkâr yoluyla edinilen Tanrı,Yüce Varlık ise bir gerçeklik olarak Hiçliğe dâhil olur çünkü Hegel'in de sözüm ona öğrettiği şekliyle,saf varlık ve saf hiçlik birbirleriyle özdeşleşir.Yaşayanların Tanrısı olan samimi ya da hissedilen Tanrı ise, kişiselleştirilmiş Evrenin kendisi, Evrenin bilincidir.Evrensel ve kişisel bir Tanrı, katı bir metafiziki monoteizmin bireysel Tanrısı'ndan çok farklıdır.
Sayfa 174
Reklam
Reklam
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.