Siyere bakış
Rivayet olacak ama rivayetle beraber riayet de olacak, tebliğ olacak ama tebliğle beraber temsil de olacak, söz olacak ama sözle beraber halde olacak. Bunlar sonucunda Resullullah'ın (sav) memnun olduğu, razı olduğu şeyler ortaya çıkacak. (Muhammed Emin Yıldırım)
Resullullah (sav)buyurdu:" Kul dua ile şu üç şeyden birini elde eder ya affedilmiş bir günah, ya dünyada kendisine verilmiş bir hayır veya ahirette verilecek bi hayır."
Reklam
Aziz Mahmud Hüdâyi (ks) 1. Mektup
Resullullah (sav) buyurdu ki: ''Şeriat bir ağaçtır, tarikat onun dalları, marifet yaprakları, hakikat ise meyveleridir.
Sayfa 117 - Ketebe
Ravi: Aişe (ra) Resullulah (sav) rükusunda ve secdelerinde şu duayı çokça okurdu: "Sübhanekallahumme Rabbena ve bi-hamdike, Allahümmağfirli (Allah'ım, seni takdis ve tenzih ederim. Rabbimiz! Takdisimiz hamdinledir. Ey Allahım, beni mağfiret et.)" Bu duayı okumakla Ku'ran'a yani Kur'an'nın: "Rabbini hamd ile tesbih et" (Nasr 3) ayetine uyuyordu. [Müslim, Ebu Davud ve Nesai'de gelen bir rivayette şöyle denir: "Resullullah (sav) rüku ve secdesinde şöyle derdi: "Subbühun kuddüsün Rabbü'l-melaiketi ve'r-Ruhi, (Münezzehsin, mukaddessin, meleklerin ve Ruh'un Rabbisin)" Muvatta, Tirmizi ve Ebu Davud'un bir rivayetinde şöyle denir: "Resulullah (sav)'ı yatakta kaybettim ve araştırdım, derken elim ayağının altına rastladı. Secdede idi ve: "Allahümme inni euzu birızake min sahtike ve euzu bi-muafatike min ukubetike ve euzu bike minke La uhsi senaen aleyke. Ente kema esneyte ala nefsike. (Allahım! Senin rızanı şefaatçi kılarak öfkenden sana sığınıyorum. Affını şefaatçi yaparak cezandan sana sığınıyorum. Senden de sana sığınıyorum. Sana layık olduğun senayı yapamam. Sen kendini sena ettiğin gibisin)" diyordu.] Kaynaklar: Buhari, Ezan 123, 139, Meğazi 50, Tefsir, İzacae nasrullahi vel-Feth, Müslim, Salat 217, (484), Ebu Davud, Salat 152. (877), Nesai, İftitah 153, (2, 219)
160 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
Aslında kitaptan bir alıntıyla incelememi sizinle paylaşmak istedim. Çünkü bahsedilen olay sanki kitabın ne anlatmak istediğini hangi amaçla yazıldığını anlatmış . Kitapta "miras takvimi" adında bir olaydan bahsetmiş yazarımız. olay Hz peygamber efendimiz sav vefatından sonra bir gün Medine'de alım satım ile uğraşan müminler Ebu Hureyre'nin su sozlerini isitiyorlar; " mescidde Resulullah'ın mirası taksim edilirken ben sizi burada görüyorum. " Bunun üzerine herkes Resulullah'ın mirasından bir hisse edinmek üzere mescite koşuyorlar, ama bir şey göremeyip Ebu Hureyre ye : " paylastirilan bir şey göremedik dediler. "Sadece bazıları Kur'an okuyordu."bunun üzerine Ebu Hureyre iyi ya Resullullah'ın sav. mirası da bu değil mi ? Cevabını vermis. İşte hem Resullullah'ın sav. , Hem Hureyre nin, hem yazarın hemde en önemlisi Cenabı Hakk'ın bize vermek istediği mesajda bu değil mi? Yani bize verilen en büyük mirasın Kur'an'ı Kerim olduğu onun bizim kurtarıcımız olduğu... İşte yukarıdaki alıntıda olduğu gibi bu kitap hep Kur'an'ı Kerim'de geçen bize yol gösterecek olan ayetlerden bu ayetlerle Tevbe edenlerden bu ayetleri yaşamaya çalışan müminlerden hatalardan çıkarılan derslerden bahseden sadece o zamanda yasamış olanlara değil bize de yol gösteren güzel hikayelerden bahsetmiş güzel bir kitap ve en önemlisi de elimizde bulunan mücevher hükmünde olan Kur'an'ı Kerim'in ne kadar değerli olduğunu biz unutkan insanlara hatırlatmasıyla bu güzelliğine güzellik katmış... Okuyacaklara şimdiden iyi okumalar
Kur'an'la Yaşayanlar
Kur'an'la YaşayanlarMetin Karabaşoğlu · İz Yayıncılık · 2017328 okunma
Sahabeden birisi evindeki halinin Resulüllah'ın (sav) huzurundaki halinden farklı olmasından dolayı kendisinin münafık olduğunu zannetmişti. Derhal evinden koşarak çıktı ve "Hanzala münafık oldu, Hanzala münafık oldu!" diyerek Resullüllah'ın (sav) yanına vardı. Sahabi, Resulüllah'a (sav) bu münafıklık durumunu ; O'nunla birlikte iken kalbinin ince duygulara kapıldığını, gözlerinin yaşla dolduğunu, Rabbini hatırladığını ve ahireti gözünde canlandırdığını, sanki ahireti gözleriyle gördüğünü, evinde döndüğünde ise çocuklarıyla şakalaştığını, hanımıyla oynaştığını ve O'nun yanında iken hissettiklerini unuttuğunu açıkladı. Bunun üzerine sevgili Resul, "Ey Hanzala! Sizler, benim yanımda bulunduğunuz hal üzere bulunmaya devam ederseniz melekler yollarınızın üzerinde sizlerle musafaha ederler. Fakat ey Hanzala! Bazı zamanlar böyle, bazı zamanlar da şöyle (olması normaldir) " buyurdu. >>>(Müslim, Tevbe 12; Tirmızi, Kıyamet 20, 59; İbn Mace, Zühd 28; Ahmed b.Hanbel, Müsned, IV. 178, 346) Böylece O itiraf etti ki insan, bazen zayıflar, bazen güçlenir. Bazen gaflete düşer, bazen uyur. Dolayısıyla vaktini ve hayatını, nefsinin hoşnutluğu ile Rabbinin hakkı arasında; dünyası ile ahireti arasında bölüştürmesinde bir sakınca yoktur.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
69 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.