Francisco Goya, "Sağırlar Evi" adını verdiği evinin (önceki sahiplerinden birinin sağır olması nedeniyle bu adı alan ev, Goya kırk yaşlarında duyma yetisini kaybedince, yeni sahibi ile de uyum sağlamış olur.) sıvalı duvarlarına çoğunlukla kara resimler olarak bilinen ve insanı psikolojik açıdan düşünmeye sevk eden resimler yaptı. Halka göstermek niyetiyle yapılmamışlardı, fakat daha sonraları resimler duvarlardan söküldü, tuvale aktarıldı ve sergilenebilmeleri için Prado Müzesine konuldu.
Duvarlarına yaptığı 14 resimden bir tanesi olan bu eser adını Yunan mitolojisinin ünlü hikayesinden alır. Babasını devirerek başa geçen Kronos ( Roma mitolojisinde Satürn) aynı şeyin kendi başına geleceğinden korktuğundan çocukları olan Hades, Poseidon, Demeter, Hestia ve Hera'yı diri diri yutar. Zeus ise annesi Rhea sayesinde kurtulur. Resimde Kronos'un çocuklarını yediği an ki korku ve gücünü elinde tutmak için yaşadığı gözü dönmüşlük betimlenmiştir. Goya, yaşadığı dönemin devrim sıkıntılarını, acımasız olaylarını tuvale koyu tonlar yansıtarak ve böyle bir konuyu ele alarak göstermiştir.
Satürn
Goya, 1823
"Ur'a Ağıt", bazı akademisyenler tarafından Eski Ahit'teki Ağıtlar Kitabı'na benzetilmişti.
Akademisyenlerin birbirinden farklı çivi yazılı tabletlerden bir araya getirdikleri bu coskulu eserde Tanrıça, Ningal şehri için göz yaşı döker:
"Çanak çömlek değil de ölüler kaplamıştı kapıları. Aralandı surlar; yığıldı
Titan
Yunan mitolojisinde ikinci kuşak ölümsüzler
.
Titanlar, Yunan mitolojisine göre efsanevi Altın Çağ'da dünyayı yönetmiş olan güçlü tanrı ırkıdır.
.
Genellikle baz alınan Hesiod'un Theogonia’sine göre en başta on iki Titan vardı. Bu Titanlar değişik kavramlarla özdeşleştirilmiştir. Örnek olarak, okyanus, hafıza, görüntü ve doğal kanun verilebilir.
Baştaki on iki Titan daha sonra başka Titanları doğurdular. Bunlardan bazıları Prometheus ve Atlas'tı. Titanlar, babası Uranus'u tahttan atan Kronos tarafından yönetilmiştir. Titanlar ise Olimposlu tanrılartarafından tahttan indirilmiştir.
.
İlk başta olan, orijinal on iki Titan ve simgeledikleri kavramlar aşağıdaki gibidir:
* Kronos — Zaman
* Okeanos — Okyanus
* Tethys — Yeraltı suları
* Hyperion — Baba
* Theia — Parlaklık ve değerli taşlar
* Koios — Akıl, kehanet ve kuzey kutbu
* Phoebe — Ay ve kehanet
* Rhea — Cinsel bereket, annelik ve dağlık bölgeler
* Mnemosyne — Hafıza ve hatıra
* Themis — Adalet ve düzen tanrıçası
* Kriyus — Savaş ve barış
* Iapetos — Ölümlülük, yara ve yaşam süresi
(Wikipedi)
Eski yunan ve Roma dinlerinin nesli tükendi onları artık teolojinin değil edebiyatın konusu
Yunanlar dünyanın tepsi gibi düz ve dairesel olduğuna kendi ülkelerinin bu dairenin ortasına işgal ettiğine merkezde yer alan noktanınsa ya tanrıların mesken tuttuğu Olympos dağı ya da kehanetleriyle ünlü Delphoi olduğuna inanırlardı
Yeryüzünün kuzey
Yunan mitolojisine göre başlangıçta Khaos vardı.
.
Yunanca anlamı açık ya da boşluk olan Khaos, Hesiodos'a göre sonsuz bir boşluktur. Bu boşluktan ilkin Gaia doğar, sonrasında Ölüler Ülkesi'nin en derin yeri Tartaros; daha sonra Eros (bazı kaynaklara göre Afrodit'in oğlu); sonra yeraltı karanlığını simgeleyen Erebos ve yeryüzü
Ana Tanrıça Rhea, Anadolu’nun çeşitli yerlerinde Kybele, Kyzikos yöresinde de “Dindymene” adı ile anılıyordu. Onun toprağa dönük karakteri Demeter ve Kore’ye yakınlığı ile de belli olmaktadır. Kybele’nin kızı (ki Kore’nin annesidir) tarımın ve meyvelerin yani toprak ürünlerinin tanrıçası olan Demeter Kyzikos’da en sevilen tanrıça idi.
Çatışmacı teorinin temel varsayımları Marks'ın sınıf teorisinden gelmektedir: (54)
- Bütün toplumsal sistemler, kıt ve değerli kaynaklar eşitsiz olarak dağıtırlar.
- Eşitisizliklerin ve haksızlıkların sonuçları toplumda sınıflar ve çeşitli tabakalar arasında çıkar çatışması yaratır.
- Bu çıkar çatışmaları, sonuçta değerli kaynakları kontrol edenler ile etmeyenler arasında çatışma doğurur.
- Uzun vadede, bu çatışmalar, sosyal sistemin yeniden örgütlenmesi ile sonuçlanır. Modern endüstriyel işgücünün kapitalistler karşısında zafer kazanmasıyla, sınıfsız çatışmasız bir toplum doğacaktır.
(54) Coser, Rhea, Steffan, Nock, Introduction Sociology, HBJ., 1983, s. 17.
Comte'un "Tahmin etmek için bilmek, kontrol etmek için tahmin etmek" sözü, (45) sosyolojiye o dönemde yüklenen işlevi son derece öz biçimde ortaya koymaktadır.
(45) Coser, Rhea, Steffan, Nock, Introduction Sociology, HBJ., 1983, s. 26.
“Yiğitliğine yiğittir, bilirim onu,
ama beni küçümsemek ne oluyor, eşitim ben onunla,
bana zorla baş eğdirecek olan o mu?
Kronos’tan doğma üç kardeşiz bizler,
Rhea doğurdu Zeus’u, beni, ölülere hükmeden Hades'i, dünya üçe bölündü, üçümüz de aldık payımızı,
kura çekildi, köpüklü deniz düştü bana
her zaman orda oturayım diye,
sisli karanlıklar ülkesi düştü Hades'in payına,
Zeus'a bulutlar arasındaki engin gök düştü.
Ama toprakla koca Olymposta herkesin payı var,
bu yüzden yaşamam ben Zeus'un keyfince,
gücü varsa rahat otursun kendi payında, ülkesinde,
korkutmasın elleriyle, alçak yerine komasın beni.
En iyisi çıkışsın kendi kızlarına, oğullarına,
kendi çocuklarına geçirsin sözünü,
onlar ister istemez dinerler onu."
Roma'nın efsanevi kurucusu Romulus ve kardeşi Remus, Vesta rahibesi olan anneleri Rhea Silvia tarafından terk edilen ikizlerdi. Onlar dişi kurdun memeleri anlamına gelen "numes" isimli incir ağacının altında karaya vurmuşlardı. Kral amcalarının zoruyla terk edilen ikizleri dişi bir kurt suretinde besledim.