Sonra Cirdan onları Limanlar'a götürdü; burada beyaz bir gemi duruyordu; rıhtımda kocaman gri bir atın yanında beyazlara bürünmüş bir şekil onları bekliyordu. Dönüp onlara doğru gelirken Frodo, Gandalf in artık Üçüncü Yüzük olan Muhteşem Narya'yı açıkça elinde taşıdığını gördü; yüzüğün üzerindeki taş ateş gibi kıpkırmızıydı. O zaman,
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.
Rıhtımda imbatların okşadığı her çiçek
Dağlardan kopup gelen bir çoban yüreğidir
Benim med ve cezire uğrayan hayallerim
Çoban yüreklerinden süzülür kıpkırmızı
Içimde çeşme gibi akıp durur her sızı..
Rıhtımda patlayan dev dalgalar denizin kötü olduğunu göstermez, kötü yönleri de olduğunu anlatır sadece. Sana kötüsün demiyorum. İşte bunu bir anlasan...