Hayatımın en mutsuz anıymış, bilmiyordum. Bilseydim bu mutsuzluğa bir şekilde engel olabilir, hatta onların şu an yaşıyor olmaları için kendi mutluluğumdan tamamıyla vazgeçebilirdim.
Çocuk Esirgeme Kurumu’nda geçirdiğim 16. yıldı. 2 yıl sonra 18’ime basacaktım ve hemen hemen bütün çocukluğumu geçirdiğim bu yere veda etmek zorunda kalacaktım.
Rıhtımda
Bir beyaz gemiydi ayıran onları
Kadın güvertedeydi adam rıhtımda
Şimdi unuttum yüzünü kadının
Adamın gözleri aklımda
Kana bulanmış bıçaklar gibi
Uzun kirpikleri ıslaktı
Adam dertli adam darmadağın
Dokunsalar ağlayacaktı
Adam bitkindi adam seviyordu
Kalan kederdi giden gemiyse
Taş olduğu içindir dedim
Rıhtım taşları erimediyse
Derken bir düdük öttü ansızın
Bembeyaz gemi gitgide ufaldı
Korkunç yalnızlığıyla başbaşa
Rıhtımda bir adam kaldı