Kitaplığımda okumayı bekleyen kitapları azaltmak istediğim için basit bir dili olduğundan okuyup aradan çıkartmak istedim. Çok yorucu olmayan basit bir kurgu ve dile sahip bir kitaptı ancak polisiye olarak hikayeyi çok güçlü bulmadım. Hatta katilin çok bariz olduğu bir polisiye romandı bence. Bu tarzda bir kurgu okumak isteyenlerin farklı seçeneklere yönelmelerinin daha iyi olabileceğini düşünüyorum. Bunun dışında hikayenin geçtiği küçük Alman kasabası ve polisin büyükannesi ile kurduğu ilişkiyi sevdim, hikayeyi zenginleştiren detaylardı. Basit ve kafa dağıtmalık bir hikaye arayanlara önerebileceğim bir kitap.
Hayatta çeşit çeşit insan vardır. Kimisinin omzuna şöyle hafifçe dokunursun, ne demek istediğini anlar. Kimisinin de aklının çalışması için kafasına tahta ile vurman gerekir.
Sakin sakin ilerleyen bir Alman taşra polisiyesi okudum,bitti. Fena değildi aslında okunabilir düzeydeydi büyük beklentiyle başlanmazsa sakince okunur. Beni asıl rahatsız eden şey kadın yazarımızın kadınların dertlerini önemsiz bulduğu için erkek karakter yaratma isteği oldu. Kitabın sonunda açıklama yaparken bunu yazmış. Tüm kitap boyunca hiç rahatsızlık duymadığım durum yazarın bizzat kendisi tarafından gözüme sokularak rahatsızlık yarattı. Neyse seri üç kitaptan oluşuyor ve ben devamını almış bulundum yavaş yavaş okurum bilahare.
İyi, eğlenceli bir seri... Okumalı mı? Okumalı... çok mu iyi... hayırr. Bazen çok iyi kitaplar da okumamalı... Kafa dağıtalım...Molada elimize bir şeyler alalım. Öyle bir kitap.
#okumalimi #kitap #polisiye #polisiyeroman #mizah #kitapçekilişi #kitaptavsiyesi