"Sözlükte nefsun vahidetun", 'tek bir öz, tek bir can, tek bir şahıs, tek bir ruh demektir. Öyle anlaşılıyor ki ayet, Tevratta geçtiği gibi, Allah'ın önce Âdem'i tek bir can olarak yaratıp onun kaburga kemiğinden Havva'yı yarattığını değil, Âdem ile Havva'nın her ikisini birden 'tek bir özden' yarattığını anlatmaktadır. Yani Âdem ve Havva, karşı cinsler olarak tek bir özden 'birlikte' var olmuştur."
Buradan da anlaşılıyor ki iblis/şeytan ismi yalnız bir kişinin özel adı olmayıp cinlerden isyan edenlerin adı veya sıfatı olduğu gibi,âdem ismi de bir kişinin özel adı değil,kadın ve erkek olarak insan cinsinin adı ve sıfatıdır.
Cenetten hem insanlar,hem cinler çıkarılmıştır. Biliyoruz ki iblis/şeytan tekil bir kişi değil, cinler cinsinin bir türüdür ve cinlerden itaatsizlik edenlerin tümü Allah'ın rahmetinden ümidini kestiği için iblis, rahmetten uzak kaldığı için şeytan adını almıştır.
İblis adlandırmasının secde emrine itaatsizlikten sonra,şeytan adlandırmasının rahmetten dışlandıktan sonra ortaya çıktığı yahut kullanılmaya başlandığını görüyoruz.
O zaman topluluk kimdir? Bunu belirlemek için "âdem" kelimesinin etimolojisine ve anlamına bakmak gerekir. Acaba âdem kelimesi; İbrahim,Mustafa,Ahmed,Ayşe,Fatma vb. gibi kişinin özel adı mıdır?
Yoksa erkeği ve kadını içeren 'insan,cin,şeytan,melek kelimeleri gibi bir cinsin adı yahut sıfatı mıdır?
Bu kelimenin anlamı için yapılan yorumlardan en doğrusunun "toprak yüzeyinden yaratılan" anlamı olduğu görülmektedir.
Allah'tan korkmak,tevbe etmek, şahitlik yapmak vb. çoğul hitaplarinda kullanılan erkek kipinin kadın ve erkeği aynı şekilde içermesi gibi, Arap dilinin bir özelliği olarak bu kullanışın Kuran'da örnekleri sayılamayacak kadar çoktur.
Çünkü Arap dilinde ayrıca kadın cinsi ile ilgili bir açıklama yapmak gerekmeyen yerlerde anlatım hep erkek kipi ile yapılmakta ve hitap her iki cinsi içermektedir.
Bugün İslam dünyası muhafazakarlık ve modernizm dalgaları arasında çalkalanmaktadır.Batı emperyalizminin en yıkıcı dalgası olan kültür emperyalizmi karşısında inanç ve değerlerini koruyabilmek için bir kesim doğrusu ve yanlışı ile klasik ve geleneksel kültür üzerinde titreyerek bir çakılının bile düşmesinin önüne geçmek için var gücüyle mücadele ederken, diğer kesim kültür emperyalizmi dalgasının yaptığı erozyon karşısında neredeyse bütün değerlerini yitirecek ve türedi bir toplum olacak kadar geçmişi reddetmektedir.