Tahsille gelen bilgelik denizde bir damla sudur. Hayatla gelen bilgelik ise denizin kendisidir. O bilgeliğe derin bir olgunluk bulaşmıştır çünkü. Bu ayrıca musibetleri kolaylaştırmanın bir yoludur. Kendi zamanının sıkıntılarını yaşayarak kendini eğiten insan aynı zamanda hayata karşı bir tecrübe de kazanmış olur. Bu sayede insanın zorluğa ve acıya karşı alışma yeteneği güçlenir, aklı fikri daha doğru çalışır, daha keskin bir görüşe sahip olur. O böyle bakarak bir darlık ya da bir bolluk karşısında dağılmayacak, rahatlık ve bela durumunda hep kendine dersler çıkartacak, o her yaşadığı olaydan sonra bir üst bilince ulaşacaktır. Bu bakış açısı işte insanı böyle arif yapar. Milyonlarca alim bir arifin karşılığı olabilir mi ?