Rümeysa Azak

112 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 28 hours
Bu şaheseri, henüz daha yeni yeni duymuşken, lisenin ilk yıllarında ilk kez okuduğumda hem olay örgüsü hem de dili bakımından beni kendine hayran bırakmıştı; bu okuyuşumda da o mest halinden bir şey kaybetmediğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Kitabın sonunda da ek olarak ilave edilen bölümde Mizancı Murat'ın da teyit ettiği gibi yazarın genç yaşına rağmen dünya edebiyatında dahi birbirini tekrarlayan konuların dışına çıkıp bir gerçeği tüm sadeliği ve kusurlarıyla ele alması, edebiyatın toplum adına bir basamak görevi görmesi beni bu kitap hususunda daha da ateşli bir heyecana sürükledi. Aslında fazlaca söyleneceklerin yanında susup okunacaklar daha fazlayken bu kitaba olan saygımı ve hayranlığımı, Lütfiye'nin verdiği şekeri Dilber'in cüzüne gizlice sokuşturması misali kendime saklayıp her ne kadar kurgudan çok dilinin bende biriktirdiği maneviyatı öve öve bitirmekten kendimi zor alıkoysam da burada bitiriyorum.
Sergüzeşt
SergüzeştSamipaşazade Sezai · İş Bankası Kültür Yayınları · 202346.6k okunma
Reklam
100 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 days
Köklerimden tutarak sarstı beni bu kitap. Mehmet Rauf'un bir genç kızın ruhunun sesiyle o zamanın Türkiyesi'nden bu zamana seslenişi ve bunu artçı depremler arasında yaparken aslında içten içe büyük bir enkaza sebep olması... "Hakkını vererek yazar olmak" kalıbına şeklini veren sanatçıları okumak beni yeniden yazar olmaya öylesine bağlıyor ki... Halit Ziya'nın nağmeleri arasında kendi yolunu bulmuş bu yazarın bir süre eline mürekkep bulaşmamasının ardından -özellikle Eylül gibi edebiyatımızda bir mihenk taşı rolünü üstlenmiş eserinden sonra- kendini kelimelere vurması ve bunu bu sefer toplumun kanayan yarasını gün yüzüne daha da çıkararak yapması... Takıldığım ve esere şüphe ile baktığım bir iki pürüzden bahsetmeden geçmek istemiyorum: bazı cümlelerde anlatımı pekiştirmek için kullandığı "adam" zarfı beni biraz olsun rahatsız etti; ayrıca bir kadının evlendiğinde eşinin kölesi sıfatına girmesi durumu benim için kabul edilemezdi, buradaki varoluşsal olarak sezdiğim aitlik beni az da olsa soğuttu Pervin'in iç dünyasından. Lakin kesinlikle bu kitap başucu kitaplarım arasında yer alacak, buna eminim.
Genç Kız Kalbi
Genç Kız KalbiMehmet Rauf · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20197.3k okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
Mısır ve Yunan mitolojisine başlama isteğimin eyleme dönüştüğü noktada sonunda bu doyurucu ve açıklayıcı kitabı okuyabildim. Birçok noktada bana yeni bakış açıları kazandırdı ya da tıkandığım yerlerde yolumu aydınlattı diyebilirim. İlgilenen kişilerin başlangıç adımı olarak okumasını kesinlikle tavsiye ederim.
Uygarlığın Ayak İzleri 2: Krallar ve Tanrılar
Uygarlığın Ayak İzleri 2: Krallar ve TanrılarCelil Sadık · Epsilon Yayınevi · 2020322 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
87 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Ne kadar ince bir kitapsa o kadar da doluydu. Edebiyat derslerinde üzerinde fazla durulmadan geçilen birçok edebi akıma gayet yerinde açıklamalar yapmış Peyami Safa, konu bakımından bir öğretici metin tadı alınsa da yazar tabiki kendini göstermiş ve şiirsel üslubunu korumuş şahsen. Özellikle yazarın da diğer akımlara kıyasla daha fazla sayfayla öne çıkardığı existansializm akımı felsefi yönden Safa'nın bakış açısıyla çok iyi açıklanmış, kendimi sorguladığım ve şaşırdığım birçok noktayla beni karşı karşıya getirmiştir. Ek olarak eklenen "Üslub Çalışmaları" başlığı altındaki üç kısa bölüm ise dillerde pelesenk olmuş bir noktaya çok iyi parmak basarak konu hakkında bazı açıklamalar ve öneriler öne sürüyor: yazar olmanın incelikleri.
Edebi Akımlar ve Fikir Cereyanları
Edebi Akımlar ve Fikir CereyanlarıPeyami Safa · Boğaziçi Yayınları · 200710 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
İkinci okuyuşum. Her seferinde çok farklı tatlar aldığımı ve alacağımı işaret eden emareler. Yazarda kayboluşlar ve uzun duraksamalar, hayattan kopuşlar... Peyami Safa'yı lisedeki ilk senemde, edebiyat dersimde içime çekmiştim; birkaç cümlesini sindirmeye çalışırken gelecekte ona besleyeceğim hayranlığı büyütüyorum belki de...Lakin Safa ile tanışmam Fatih Harbiye ile gerçekleştiğinden mütevellit kendisine karşı duyumsadıklarım solmaya yüz tutmuştu, yalnız çok şükür ki bir şekilde elime Dokuzuncu Hariciye Koğuşu geçmişti ve bir şans daha tanımak istemiştim kendisine. Bu kitaptan sonra Peyami Safa sergüzeştim başlamış bulundu... Çok sık rastlaşamadığımdan kaynaklı bedbahtlığımı gölgeleyen o uzun tasvirlerle doygunlaştırılmış cümleleri, ruhuma ve hislerime ayna tutan can alıcı kelime tercihleri, üşenme gibi bir derdim olmasa nerdeyse tüm paragrafların altını çizeceğim kitapları, bir anda değindiği ve sonuna kadar hak verdiğim noktaların beklenmedik o anda beni karşılaması... birçok etki altına mıknatıslayan pürüz ile Peyami Safa okumaya ve okutmaya kesinlikle devam edeceğim. "Bu odada başkaları inleyecekler. Onları şimdiden gayet iyi tanıyorum. Üstümden çıkarıp yatağa attığım robdöşambr içinde, ebediyen aynı inşa bulunacak: Hasta." Kendisinin de dillenirdiği gibi "büyük hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia edemezler". Kendisi yaşamış ve yaşadığını kelamları ile yaşatan bir usta.
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022103.1k okunma
Reklam