Bazen insan böyle bir durumun içinde hissetmekten alıkoyamıyor kendini.
"Bütün mesele burada işte - seni bir başına bırakıyorlar ki şapkadan tavşan çıkarır gibi kesenden bir mucize çıkarasın. Hiç onu yapasım yoktu."
Sayfa 441
Dedi, bir bilgisayar olan Mike...
— "O bilgisayardan bir kişiymiş gibi bahsediyorsun, konuşabiliyor mu?" — "Yok be Man, gerizekalının teki o..."
Reklam
Prof'tan inciler...
"Her zaman kötü niyetli bir soruya, başka bir soruyla cevap ver." "Eğer mümkünse, düşmanının arkadaşın olabilmesi için bir alan bırak." "Manuel, eğer anlamadığın bir sorunla karşılaşırsan, anladığın bir kısmını yap, sonra tekrar göz at."
siyasetle hiç ilgilenmiyorum. ilgilenmelisin. siyasetin biraz daha önemsiz olduğu tek şey kendi kalp atışın.
Sffgh
Ah, o bir O.Ç. ama bunu 'olgun çocuk'diye de okuyabilirsin.
Sayfa 306 - İthaki 1.baskı çeviri kağan çamKitabı okuyor
Başkalarının işine burnunu sokmamak insanın sahip olabileceği bilgeliğin yüzde seksenidir...kalan yüzde yirmi de pek önemli değildir zaten.
Sayfa 295 - İthaki 1.baskı çeviri kağan çamKitabı okuyor
Reklam
Zor kullanmayı, bizzat ona başvurarak yok edebilir miyiz hiç?
Phil'in Brinckley'de gördüğü o şeyi buldum; güçlerini insanları cehalete mahkûm etmekten aldıklarını bilen, düşmanca hesaplanmış bir farkındalık
Huxley, varılacak yeri "başkent" olarak düşündü; oysa, zorla kabul ettirilen devlet kavramının, bu insanların doğasına yabancı olduğunu pekâlâ biliyordu. "Başkent" sadece, bütün soyu etkileyen konularda tavsiyelerinin dinlendiği bir grup insanın toplanmayı âdet edindikleri yerdi.
Ama insanın hiçbir şekilde geçilemeyeceği bir tek alan vardı; kendi kendine dert olma, birbirini öldürme, tutsak etme ve hayatını berbat etme konusunda sınırsız bir beceri ile binlerce yol geliştirmişti. İnsan en dehşetli şakasını yine kendisine yapmıştı. Mizahın en temel öğesi.
Sayfa 242 - İthaki 1.baskı çeviri kağan çamKitabı okuyor
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.