Leyla'nın Evi
Bilemezdim; romanın başında çok klasik bulduğum Leyla Hanım'ı bu kadar benimseyeceğimi, Rukiye-Rocky 'ye sarılmak isteyeceğimi, Ali Yekta'nın sonunun böyle olacağını, bilemezdim .
Aziz ile Nikola - Fuat Sevimay
Aziz Nikola yani namı diğer Noel Baba ile arkeolog Aziz'in hikayesi bu. Dümdüz lineer giden bir roman bekliyorsanız yanılıyorsunuz. 2020'lerde başlayan roman, bir bakıyorsunuz ortaçağ, bir bakıyorsunuz Yunan mitolojisinden bir yerlere, bir bakıyorsunuz İstanbul'un fethine gidiyor. Hem de öyle zamanda yolculuk gibi değil. Aziz ile Nikola Beylerin kişiliğinin gelişimini okuyoruz kitapta. Hiç mi kadın yazmamış yazar derseniz, öyle bir kadın var ki tüm kadınların medarı iftiharı. Alya.. Yazar Arif'in roman yazması ile başlıyor hikaye ama hikaye içinde hikaye. Üst kurmaca muazzam.
Öyle bir kitap okudum ki kendi entelektüel birikimimi sorguladım. Kitabın içinde Umberto Eco'lardan Orhan Pamuklara edebiyat dünyasından tutun da Salvador Dali'den Rocky'e kadar resimden sinemaya kadar her türlü bilgi ve alt metni içeren bir kitap bu. Sadece bununla da kalmıyor. Dinden girip siyasetten çıkıyor yazar. Kendi bilgi ve kültürünü çok güzel yansıtıyor bize.
Herkese önerebileceğiniz bir kitap değil bu. Alt metni çok dolu. Zekice soktuğu lafların belki de çoğunu anlamadım.
Dolu dolu bir kitap okumak isterseniz, hiç vakit kaybetmeden alın. Ben kafam dağılsın, öyle bir roman atıyorum derseniz de sizi başka bir incelemeye alayım efendim.
Aziz İle NikolaFuat Sevimay · İthaki Yayınları · 2023106 okunma
Gözlerimden uyku akıyor ama Rocky'ye iki saat içinde döneceğimi söyledim ve insanların güvenilmez varlıklar olduğu intibası bırakmak istemem.
Yani... epey güvenilmezler varlıklarız da ben onun bunu bilmesini istemem.
Bu yorumu okumayın! Tabi kitabı okumayı düşünmüyorsanız o başka. Ve bir de ipuçları almak rahatsız etmiyorsa. Çünkü biraz spoiler olacak yazımda.
Yazarın Marslı kitabını okuduğumda beğenmiş ama bir o kadar da teknik terimlerden zorlanmıştım. Bu kitabında yine bol bol teknik ve bilimsel konuşmalar geçiyor. Ama bu defa o kadar zorlanmadım. Ryland Grace eskiden bilim adamıyken savunduğu fikir bilim çevresince kabul görmez, bu çevreye küser resmen ve bir lisede öğretmen olarak çalışmaya başlar.
Bu sırada güneşin ısısında düşme kaydedilir. (Tam sevdiğim bir konu olan felaket senaryosu şu noktada başlıyor ) güneşin soğumaya başlaması bütün dünyada paniğe sebep olur. Tarıma vurulacak darbe, bazı türlerin tükenmeye karşı karşıya gelmesinin üstüne insanlığın yok oluşundan bahsedilmektedir.
Bazı sebeplerden ötürü Grace uzay yolculuğuna çıkmak zorunda kalır. Üç kişilik bu yolculuk sırasında diğer iki astronot ölür. Yalnız ve çaresiz durumdayken bir uzay gemisine rastlar. Aynı durumda olan Rocky adını verdiği uzaylıyla tanışır. Güneşlerini kurtarmak için iş birliği yaparlar. Bilimsel konularda zayıf olan Rocky müthiş bir teknisyendir. Güneşlerin enerjisini emen astrofaj adını verdikleri maddenin nasıl yok edileceğini araştırırlar. Aralarında harika bir dostluk gelişir.
Kitabı bitirdikten sonra en çok Rocky karakterini özlediğimi farkettim. Bu kadar daha sayfa olsaydı okurdum. Aynı ırktan insanların dünyayı paylaşmadığı bir evrende, iki farklı ırkın dostluğu beni çok etkiledi. Bilimkurgu sevenlere şiddetle tavsiyemdir.
Aylin Balboa, bence güncel edebiyatın en zıpır kalemlerinden bir tanesi. Konuşma dilindeki doğal anlatımı, bilgisinin yoğunluğu, ince esprilerin ve hicivlerin fazlalığı, pratik zeka ve özgün anlatımı ile bence çağdaş Türk edebiyatının önemli bir ismi. Genç bir yazar olması sebebiyle belki kendime daha yakın da hissediyor olabilirim, bunu