Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

rodyaveraif

Sabitlenmiş gönderi
“Yeryüzü Godot’yu beklediğim kocaman bir bekleme salonudur.”
Reklam
“Kerametin en büyüğü maddeye hakim olmak değil, kalpleri teshir etmek, onları kıvam, nizam, salah ve selamete götürmektir.”
“ Resûlullâh’ın kendisi bizzat mucize olduğu halde neden bu kadar muhârebeler etti ,ezalar, cefalar çekti de bir mucize göstererek kendini münafıklardan kurtarmadı? Çünkü o, aynı zamanda nizam-ı alemin muhafazasına memurdu da ondan! İlk İslam büyükleri olan Hazreti Ali ile Ebu Bekir ve ashap hakkında da bu tertip rivayet duydunuz mu! Büyükler tabiat kanunlarının hakkı neyse onu muhafaza ederler!”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
280 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Mesela Saat Onda
Mesela Saat OndaEngin Geçtan
7.7/10 · 175 okunma
Kent merkezinde yaşayan birtakım insanlar debelenip duruyor, ama sanki hiçbir yere doğru hareket edemiyorlar. Hikâyesizliklerin hikâyesi.
Reklam
Başkalarının acısından zevk almak, kimsenin kendisi için kabul etmediği, ama çoğunluğunun sinsice yaşadığı bir hal.
Evdeki objelere bu kadar bağlı olmanın anlamını düşündü. Sahip olduğumuz şeyleri kendi uzantımız olarak gördüğümüzden mi, yoksa yıllar içinde yaratılmış bir yuvayı paylaşmanın simgeleri olduğu için mi bu kadar değer verildigini sordu kendine, cevabı bilemedi.
İnsanlar tanıdıkları ya da tanımadıkları birileriyle ilgili bir şeyler yaşıyorlar, o birilerinin bunlardan hiç haberi olmuyor. O insanların yaşadıkları, kendi yansıtmaları ya da düşlerinden başka bir şey değil. O birileriyle aslında hiç ilgisi olmayan üretilmiş yaşantılar.
“Gönlümün fakirliğini yeni fark etmeye başladım abi, ama üstesinden nasıl gelinir bilmiyorum.”
“Belki de aslında hikayeleri biz yaratıyoruz ve gerçekte o hikayeler yok. Her şey boşluk.”
Reklam
“ ölüm yaşanmış bir hayatın başına konan taçtır.”
Duygularıyla yüzleşmek ona hep zor gelmişti. Nasıl yaşayacağını bilmediği duygular, bir zaman sonra ilgisiz durumlarda saçma sapan bir şekilde saçılıverirlerdi ortalığa.
Bu ne sevgi aaah, bu ne ıstırap Zavallı kalbim ne kadar harap Nasibim olsun bir yudum şarap
Bunun nasıl bir şey olduğunu iyi biliyorum. Ailemden kaçmak için ailemin tıpkısı birisiyle evlenmiştim.
Aşk… bu kelime, rûhumun hiçbir lezzetle bulanmamış pak, nezih derinliklerine dalıyor, orada kendimin de varlığını hissedemediğim mânevî arzuları tenvir ediyordu. Gönlümde en derin bir nokta boştu. Onu ve şâşaa-yı dârat, ne de bütün ecrâmiyle semâvat doldurabiliyordu. O nokta, mevcûdiyetimin en ince zerrâtına kadar sükûnet ve haz getirecek bir varlık, bir aşk bekliyordu. Bütün hislerimi, düşüncelerimi ancak bu aşkın fırçası telvin edecekti. Ey Hâlik-ı kâinat! Nerede o aşk?
641 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.